Pandemi size ne anlattı?

Pandemi size ne anlattı?

Yılın yarısını covid-19 endişesiyle geçirdik. Virüs bize ya da ailemize bulaşacak mıydı? Şehrimizde kaç vaka vardı? Bugün kaç kişiyi bu virüse kurban verecektik? Aşı, ilaç bulunabilecek miydi?
Aylarca bu sorularla yatıp kalktık. Sokağa çıkamadık, evde mahsur kaldık. Sıkıntıdan makarna paketlerini açıp sayanımız oldu. Temizlik alışkanlıklarımızı sil baştan değiştirdik. Ellerimizi günde kaç kez yıkadığımızı unuttuk. Maske takmaya alıştık. Marketten aldıklarımızın ambalajlarını sirkeleyerek dolaba yerleştirdik. Öyle ki un ambalajlarını yıkar hale geldik. Gerildik, psikolojimiz bozuldu. Eğitime ara verildi. Bazı sektörlerde iş yerleri tamamen kapandı. Çoğu işletme pandemiden büyük zararlar gördü.
Ekonomi yönetimi birkaç kez paket açıkladı. Bilim Kurulu Üyelerinin adını ezberledik. Alınan önlemleri kah abartılı kah yetersiz bulduk. El yıkama, sosyal mesafe ve maske takılmasıyla ilgili sabahlara kadar TV programları izledik.
Özetle, gözle görülmeyen mikroskobik bir virüs bütün dünyanın düzenini alt üst etmeye yetti.
Eminim bir çoğumuz bu süreci bir sorgulama dönemi olarak geçirdi. Hayatı çok mu hızlı yaşıyorduk? Sevdiklerimize, hobilerimize zaman ayıramadığımızı fark ettik mi? Kanuni Sultan Süleyman’ın ‘Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ dizesini sıkça hatırladık mı?
Bu soruların yanıtları kişiye göre değişebilir ama örneğin Avrupa Ülkelerinin, ABD’nin gözümüzde büyüttüğümüz kadar büyük, hazırlıklı ve risklere programlı devletler olmadığını net gördük. Son yıllarda sağlık altyapısını hayli geliştiren Türkiye, dünyanın birçok ülkesini kasıp kavuran pandemiyi daha etkin kontrol altına alabilmeyi başararak örnek oldu.
Tabi, pandemi tamamen ortadan kalkmış, kesin çözüm olacak aşı ya da ilaç henüz bulunabilmiş değil. Türkiye’de de bilim insanlarının en az gelişmiş ülkelerin bilim adamları kadar araştırma çabası içerisinde olduğunu görmek, başarılı adımların sesini duymak gurur veriyor.

Pandemi sürecinde de olsa dergimizin yapımcısı FY Ajans olarak bölge ekonomisinin nabzını tutmaya gayret gösterdik. Kapanan işletmelerimize, zor durumda kalan işverenlerimize üzüldük. Krizi fırsata dönüştüren şirketlerimiz de oldu. E-Ticareti gündemine almayan birçok şirket, işlerinin önemli bölümünü internete taşıdı. Biz de bir süre FY Ajans’ı kapalı tutmak zorunda kaldık ama sürece rağmen iş insanlarımızın tanıtım faaliyetlerine katkı sağlamaya devam ettik. Böylesi bir süreçte kocaman bir aile olduğumuzu gördük.
Elinizde tuttuğunuz bu derginin içeriği ve tasarımı yayın öncesi üç kez değişti. Bir süre zorunlu verilen araya rağmen yeniden yayında olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ekip olarak yine sizlere dolu dolu bir sayı hazırladık. Güzel Adanamızın gezilip görülecek yerlerini, yemek mekanlarını beğeneceğiniz fotoğraflarla sizlere taşıyoruz. Yerel yönetimlerimizin çalışmalarından kamunun iş dünyasına sağladığı desteklere, inşaat sektöründeki gelişmelerden şirketlerimizin başarılı hamlelerine birçok haberi masanıza taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. Keyifle okumanızı diliyoruz.
İletişimi, tanıtımı önemsediğinizi biliyorum. Dayanıştıkça her türlü sorunun üstesinden geleceğimizi de…

Filiz Yıldırıcı