“Belediye Başkanlığını en çok halkla iç içe, halkla birlikteyken seviyorum”
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, göreve geldiği 2014 yılından beri hep halkın içinde oldu, sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçirmeye, halk için çalışmaya gayret etti. O halkı sevdi, halk da onu…
İş’te Life Adana dergisi olarak Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile bir röportaj gerçekleştirdik…
-Belediye Başkanlığı yaptığınız Çukurova ilçesini ve Çukurovalıyı anlatmanızı istesek neler söylersiniz?
Çukurova hem coğrafyasına, hem de yapılan hizmetlere hayran kalınan Türkiye’nin nadide ilçelerinden birisidir, bunu büyük bir gururla söylüyorum. Bulunduğumuz coğrafyada, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden birlikte yaşıyoruz. Kültürlerin kaynaşması ve kardeşliğin yaşandığı en iyi örneklerdendir Çukurova ve Çukurovalı. Çukurova’daki bu kardeşlik duygusu sınırları aşmalı ve dünyada bir kardeşlik vurgusu oluşmalı.
-Belediye Başkanlığının size sevdirdiği yönü nelerdir? Herkes gıpta ile bakarken Başkan olmanın zor yanlarından bahseder misiniz?
Belediye Başkanlığını en çok halkla iç içe, halkla birlikteyken seviyorum. Göreve geldiğimiz günden bu yana her cuma saat 14.00’te Orhan Kemal Kültür Merkezimizde yaptığımız halk günleri, her sabah yaptığımız sabah 06.00 toplantıları ve her daim sahada yani halkla olduğum zaman dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Belediye Başkanlığı keyifli olduğu kadar bir o kadar da zor tabi. Özel hayatınızdan, ailenizden, birçok hobilerinizden mahrum kalıyorsunuz. Eğer gerçekten belediye başkanlığını hakkını vererek yapıyorsanız zaten bunlara zaman bulabilmeniz pek mümkün olmuyor. Ama biz bu yola halka hizmet etmek üzere çıktık. O yüzden bu duygu ağır basıyor.
-Madde bağımlılığı ve uyuşturucuyla mücadele, okur-yazarlığı arttırma gibi çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
‘Spor Kenti Adana’, ‘Kültür Kenti Adana’, ‘Uyuşturucuya Hayır’ sloganları ile narkotik timlerine ulaşabileceğiniz telefon numaraları çok uzun zamandır billboard’larda. Çukurova ilçemizdeki bazı parklarda, karanlık ve tenha alanlarda uyuşturucu kullanıldığını ve halkın o parklara girmeye çekindiğini, korktuğunu biliyorum. Bu konuda emniyet birimleriyle elbette ki istişare halindeyiz. Uyuşturucu kullanımı, çağımızın en önemli sorunlarından bir tanesi. Emniyet yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde, üzülerek söylüyorum ki, uyuşturucu madde kullanma yaşının 9’a kadar düştüğünü görüyoruz. Bir toplumu çökertmek istiyorsanız, bir ahlaken çökerteceksiniz, ikincisi ise o toplumu uyuşturucuya alıştıracaksınız. O toplum, kendiliğinden biter gider zaten. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşamasını istiyoruz ve Cumhuriyet’e sahip çıkıyoruz. Çocuklarımızı uyuşturucudan korumak zorundayız. Çukurova Belediyesi’nin ilçe sınırlarındaki okullarda da bir çalışma başlattık. Çukurova Belediyesi olarak yakın zamanda okullarda uzman bir hekim, narkotik polisin ve psikologun bulunacağı, hem tıbbi, hem hukuki destekle uyuşturucu kullanmanın nasıl bir yıkıma neden olduğunu anlatmak, bir farkındalık yaratmak amacıyla çalışma yürütüyoruz.
-İlçenizde istihdamın sağlanması ve işsizliğin azalması için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Kadın istihdamının artmasını sağlamak konusunda projeleriniz var mı?
2 Nisan 2014’te görevine başladım. 6 ayda yapılan 40 bin iş başvurusunu görünce, halkın talebine kayıtsız kalamadım. Ekibimizi toplayıp hemen bir istihdam birimi oluşturduk. Gelen tüm iş başvuruları alınıp taleplerine göre iş bulunması talimatını verdim. Türkiye İş Kurumu ile irtibat haline geçerek, çalışmak isteyen herkesi iş sahibi yapmaya çalışıyoruz. Personel talebi olan fabrikalarla, eğitim ve sağlık kurumlarıyla, esnafla iletişim sağladık. Bize yapılan başvurular arasından, işletmelerin talebine göre işçi adayları gönderdik. 4 yılda, 8 bin vatandaşımıza çeşitli alanlarda iş bulduk. Yeter ki, çalışmak istesin, biz iş buluyoruz. Belediyemizle işi olan işverenlere de, ‘Eleman ihtiyacınız olursa bize başvurun’ diye rica da bulunduk. Sağ olsunlar bizi kırmayarak, personel taleplerini bize ilettiler. Bilgisayar ortamında tuttuğumuz başvurular üzerinden, işçi taleplerine anında karşılık verdik. Neticede Adana’mızın işsizlik sorununa çözüm olmaya çalıştık.
-Engelliler, yaşlılar ve yardıma ihtiyacı olan Çukurovalıların hayatını daha kolay idame ettirebilmeleri için ne gibi çözümler üretiyoruz? Bu anlamda yapmış olduğunuz çalışmalardan bahseder misiniz?
Engelli vatandaşlarımızı da düşünerek onlara özel tasarlanmış, Adana’da ilk ve tek olan ‘Engelsiz Yüzme Havuzu’nu hizmete açtık. Engelleri birer ikişer kaldırdığımız çalışmalarımıza bir yenisini daha ekleyip engelli vatandaşlarımızın hem spor yapıp hem eğlenebileceği özel park yaptık. Yine engelli kardeşlerimiz için özel olarak tasarladığımız bir kütüphane yaptık. Tesisimizde görme engelliler için okuma olanağı sağlıyoruz. Hiçbir geliri olmayan zor durumdaki vatandaşlarımıza gıda, oyuncak, çocuk bezi, temizlik vb. imkanları sunmak üzere belediyemiz bünyesinde bir Gıda Bankası oluşturduk. İhtiyaç sahibi 5 bin ailemizi hiçbir ücret almadan marketimizden düzenli bir şekilde yararlandırmaya başladık. Çukurova’da yaşayan ihtiyaç sahibi binlerce aileye ev eşyası, giyim, gelinlik, kitap-kırtasiye gibi malzemelerle yardımlarda bulunuyoruz.
-“Her mahalleye bir kreş” hedefiyle yola çıkmıştınız. Şu an kaç mahallede bunu gerçekleştirebildiniz? Bu kreşlerden kimler faydalanabiliyor?
Her semtimize ailelerin huzur ve güven içinde teslim edebileceği bir yuva, ana kucağı olan semt kreşlerimizi kazandırıyoruz. Verdiğimiz sözü tuttuk. Çalışan anne ve babalar ile anneanneler ve babaanneleri sembolik bir ücret alarak rahatlattık. Bu kreşler geleceğin gençleri olacak çocuklarımız için olduğu kadar anne olan kadınlarımız için de çok önemli. Adana’da da artık çok iyi bakım ve çok iyi eğitim veren kreşler var ama ailelerin bütçesini zorlayan rakamlar söz konusu. Belediye kreşi ise hem eğitim ve bakım açısından çok iyi hem de rakam olarak son derece uygun. O nedenle tercih ediliyoruz. Çukurova’nın Belediye Evleri, Toros, Güzelyalı, Beyazevler ve 2 adet de Yurt Mahallesi’nde kreşlerimiz mevcut. Yeşillikler ortasında 3 ayrı derslik, idari oda ve yemekhanelerin bulunduğu kreşlerde, velilerden sembolik bir ücret alınıyor. 3-6 yaş arası çocuklar için hizmet veren kreşlerde, her kreşte 20’nin üzerinde çocuğa, haftada 5 gün bakım, eğitim hizmeti sağlanıyor.
-Kültür-sanat ve spor alanlarında ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz? Gençlerle ilgili çalışmalar var mı?
Çukurova’yı kültür, sanat ve festivaller kenti yapma sözünü çok kısa zaman içerisinde yerine getirdik. Göreve geldikten kısa bir süre sonra 4 sergi salonunu hizmete açtık. Orhan Kemal Kültür Merkezi’ni hizmete soktuk. Orhan Kemal Edebiyat Festivali’ni edebiyatımızın ustalarıyla birlikte gerçekleştirdik. Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ilk ve tek Türk olan usta yazar Orhan Pamuk’u Adana’ya getirdik. Bir ayda kurmaca ve belgesel filmler hazırlayarak Çukurova Sinema Atölyesi’ni kurduk. Sinemamızın büyük ustası Yılmaz Güney’i Melike Demirağ, Menderes Samancılar ve Tarık Akan gibi usta isimlerle andık. Uluslararası Çukurova Karikatür Festivali düzenledik. Kültür ve sanat hayat damarımız bizim. ‘Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.
-Çukurova halkının beklentilerini karşılama noktasında hizmetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Sosyal belediyecilik anlayışı içerisinde yaptığınız hizmetler nelerdir?
Adana’nın Çukurova ilçesinde bir ilçe ne yapabilirse daha fazlasını yapmaya çalıştık ve yapacağız. Çukurova’da tüm mahallelerimizi Gülen Yüzler Semt Kreşleri ile donattık.Çeşitli eğitim-öğretim kurumlarının çevre düzenlemelerinin yapılması, sosyal donatılarının oluşturulması, talep edilmesi halinde her türlü lojistik desteğin sağlanması ile birlikte, ‘Çukurova’nın Filizleri’ projemizle ihtiyaç sahibi öğrencilerle yardımseverler arasında köprü görevi oluşturduk. Kültürel çalışmalar alanında; Kent Müzesi, Bilgi ve Kültürevi, tarihi ve kültürel gezilerin düzenlenmesi çalışmaları yapıyor, ‘Her Ayın 10’unda Saat 10’da Ata’nın Huzurunda’ projemizle Anıtkabir’i görmemiş ve gidemeyen öğrencilerimizi Ata’mızın huzuruna gönderiyoruz. Çukurova’da yine her mahallemize Kadın Sohbet ve Dayanışma Evleri, Emekli Dinlenme Evleri yapıyoruz. Atatürk Öğrenci Yurdu, Atatürk Kadın Yaşam Köyü ve Adana’ya yapacağımız en büyük yatırım olacak Atatürk Kongre Merkezi’nde imzamız olacak.
-Yoğun kentsel dönüşümün çalışmalarını yeterli ve yerinde buluyor musunuz?
Kentsel dönüşüm Türkiye için bir devrim. Kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması için kamu ve özel sektörün gayretlerinin yanı sıra bina sakinlerinin de güvenle yaşayacakları konutlar inşa edilmesine yardımcı olmaları için uzlaşmacı olunmalıdır. Binaların sadece depreme dayanıklı olması yeterli değildir. Her yönüyle çağdaş bina niteliklerini taşıyan sürdürülebilir projeler hayata geçirilmesi gerekli. Kentsel dönüşümün sadece yapısal bir yenilenme değildir. Bu sürecin düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunlara da çare olacaktır. Kentsel dönüşümün, eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapılmasından çok daha geniş bir değişim sürecidir. Şu anda Belediye Evleri Mahallesi’nde yapacağımız kentsel dönüşümle birçok mahalle sosyal donatı alanına kavuşmasının yanı sıra yıkılma riski bulunan binaların bulunduğu yerler, yoğun yapılaşmadan uzak, rekreasyon alanları ve yollar olarak kente kazandırılacak.
Adanalı olmak ve Adana desek neler söylemek istersiniz?
Bizler Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Adana’yı ziyaretinde ifade ettiği ‘Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü, bu güzel memlekette, Adana’da vücut bulmuştur’ dediği yerdeyiz. Adanalı olmak bir ayrıcalık. Ülkemizde hemen herkes bunu kabullenmiştir herhalde artık. Ben sadece Çukurova’nın değil, tüm Adana’nın hizmetkarıyım. Bizler tüm Adana halkına hizmet götürmeyi amaçlıyoruz. Bu yüzden ‘Aşkım Adana, Sevdamız Türkiye’ dedik. Bu nedenle Adana’ya yaraşır hizmet götürmek için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Adana, Türkiye, hatta dünya çapında değerler yetiştirdi. Dedelerimizin kanı ve canı pahasına kurtardığı Adana’ya bizlerin borcu var. Bize düşen güzel ve iyi bir Adana için el ele vermektir.
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç