Bilgisayar Atıklarına ‘Sanatsal Dokunuşlar

 Olgunlaşma Enstitüsü’nden Bilgisayar Atıklarına ‘Sanatsal Dokunuşlar

Adana Olgunlaşma Enstitüsü, Sıfır Atık Projesi ile uyumlu bir çalışma yürüterek, kullanılmayan bilgisayar parçalarını sanata dönüştürdü. “Bilgisayar Atıklarının Sanata Dokunuşu” isimli proje kapsamında 25 eser üretildi.

Anadolu ve Çukurova bölgesindeki unutulmaya yüz tutmuş sanatları gün yüzüne çıkarmayı ve gelenek ve görenekleri gelecek kuşakları aktarmayı hedefleyen Adana Olgunlaşma Enstitüsü, bu kez farklı bir çalışmaya imza atarak bilgisayar atıklarını sanata dönüştürdü.

Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Meral Altınkaya, dergimize yaptığı açıklamada, “Sıfır Atık Projesi”nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2017’de başlatıldığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da projeye öncülük ettiğini anımsattı.Projenin kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşumunun engellenmesini veya en aza indirilmesini, atığın oluşması durumundaysa kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazandırılmasını hedeflediğini belirten Altınkaya, bu projeyle uyumlu olarak hayata geçirdikleri çalışmada emeği geçen öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür etti ve bu tarz çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

“2 Bin 500 Bilgisayar Parçasını Sanatsal Tasarımlara Dönüştürdük”

Adana Olgunlaşma Enstitüsü Grafik Fotoğraf Alan Öğretmeni Özlem Akalın, 2004 yılında Koç’un “Kız Meslek Lisesi, Memleket Meselesi” adlı proje ile enstitüye 20 tane kullanılmış bilgisayar gönderdiğini anlattı. Bu bilgisayarların okulda grafik bölümünün açılmasını sağladığını ve yaklaşık 10 yıl okula hizmet ettiğini söyleyen Akalın, şöyle konuştu:

“Zaman ve teknolojinin gelişmesiyle bilgisayarlar atıl duruma düştü. Bu bilgisayarlarla ne yapabileceğimizi düşünmeye başladık. Biliyorsunuz, bilgisayar parçalarının toprağa karışması 500 seneyi buluyor. Biz de ‘Bilgisayar Atıklarının Sanata Dokunuşu’ diyerek başlattığımız projeyle bilgisayar atıklarını sanata dönüştürdük. Adana Çizgi Bilgisayar’dan Mehmet Ali Altun da deposunda olan atıl durumdaki bilgisayarları bize verdi. Ayrıca hibe programında olan, artık devlet malından düşmüş, atıl durumdaki bilgisayarları da parçaladık ve bunları sanatsal çalışmalara dönüştürdük.”

Çalışmada, 2 bin 500’e yakın bilgisayar parçasını geri dönüşümle sanatsal tasarımlara dönüştürdüklerini kaydeden Akalın, “İki aşamada gerçekleşen çalışmalarımız 25 eserden oluşuyor. Birinci aşamayı 2011 yılında yaptık ve teknolojinin insanlığa egemenliğini yani hızla gelişen teknolojinin insanlığı esir almasını, insanları çevrelemesini ve kişiliğini, yaşam tarzı, ilişkilerini yok etmesi, insanın dünyada yalnızlaşmasını anlattık.Optimum’da bir sergi de düzenlemiştik. İkinci aşamaya ise 2014 yılında başladık, burada da teknolojik düşünme ve doğallıktan kaçış konularını işledik; teknolojiyi insanların artık kanıksadığını, vücudunun bir parçası gibi gördüğünü gösteren eserler yaptık. Bu projeyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.