Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski

Değerli dostlar merhaba;

Dergimizin bu sayısında ailede şiddet gören çocuklarda bağımlılık riski konusunu ele alacağız.

Uzmanlarımız çocukta ileride görülebilecek saldırganlık ve şiddet davranışlarının 2 yaşında bile gözlemlenebildiği açıklamaktadır. Eğer bu davranışlar önlenemezse çocuğun ergenlik döneminden itibaren şiddete ve bağımlılık yapıcı maddelere eğilim riski artıyor.

Öfke, saldırganlık ve şiddet üçgeninin karakterde şekillenmesinde öncelikli olarak aile faktörünün etkili olduğu ve öfkeyle gelen saldırganlığı öğrenen çocuğun ileriki yaşamında şiddet eğilimi gösteren bir bireye dönüşebileceği vurgulanıyor.

Öfke kontrolsüzlüğü bağımlılık riskini artırıyor

Çocuğun öfkesini kontrol altına alma konusunda ailelere önemli görevler düşüyor. Çocuğun karakterinin şekillenmesinde öncelikle aile ortamı ve çevresel faktörlerin etkili olduğu malumunuzdur. 2 yaşından itibaren anne, baba ve çocuk arasında zorlayıcı ilişkilerin başlayabiliyor. Ebeveynler kontrolü kaybederler ve fiziksel tepkiler verirlerse çocuktaki öfke yükselerek aileden gördüğü fiziksel şiddet boyutuna ulaşabilir. Bu da çocuğun şiddete, şiddet yoluyla kendini kanıtlamaya ve dolaylı olarak bağımlılıklara eğilimli bir birey olmasına neden oluyor.

Aileler çocuklarıyla olumlu, karşılıklı olarak tatmin edici ilişkilere girebilmeliler. Zira sosyal yeterlilikler ergenliğe geçerken koruyucu bir faktör olarak hizmet eder. Bu nedenle aileler çocuklarına amaç odaklı faaliyetleri sürdürme, çatışma yaratan duyguları tolere edebilme becerileri ile nezaket, saygı, tolerans ve dürüstlük gibi sosyal ve ahlaki değerleri öğretmeli ve destekleyecek davranışlarda bulunmalıdır. Zira sosyal yeterlikler olumlu başa çıkmayı destekler. Yaşam becerilerinin desteklenmesi çocuğu bağımlılıklara karşı koruyan bir faktör olacaktır.

Aileden şiddet gören çocuk şiddet gösteriyor

Türkiye genelinde 11-16 yaş grubundaki ilköğretim öğrencilerine yönelik İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, öğrencilerin yüzde 44’ünün şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı. Bu şiddetin yüzde 31’lik oranını fiziksel şiddet oluşturuyor. Ailede şiddete maruz kalan çocuklar okullarda da kendi arkadaşlarına yönelik şiddet davranışları sergiliyor. Yani aslında çocuk ebeveynine gösteremediği öfkeyi kendi akranlarına şiddet yoluyla yansıtıyor. Eğer çocuklarda bu davranışlar kontrol altına alınmazsa ergenlik ve sonraki dönemlerde çocuklarda şiddete yönelme riski artıyor.

Aileler çocuğa karşı kontrollü davranmalı

Uzmanlar, çocuktaki öfke kontrolünü sağlamak için en büyük görevin ailelere düştüğünün altını çiziyor. Bu nedenle aileler çocuklarına rol-model oldukları bilinciyle hareket ederek kontrollü davranmalı ve çocuktaki öfkeyi ortadan kaldıracak olumlayıcı davranışlarda bulunmalıdır. Örneğin, çocuklara kabul edilebilir ve kabul edilemez davranışlarla ilgili net ve tutarlı tutum sergilemelidir. Aile içi demokrasi olmalı; aile çocukları ile güven ilişkisi oluşturarak onların sosyal hayatlarını ve arkadaşlık ilişkilerini takip etmeli; şiddet içerikli filmlerden, dizilerden ve bilgisayar oyunlarından onları uzak tutmalıdır. Ses tonunu yükseltmemeli, çocuğu kışkırtacak ifadelerde bulunmamalı, çocuğun gelişimini destekleyecek oyun aktivitelerine eşlik etmelidir.

Bağımlılıktan uzak, sağlıklı ve mutlu yarınlarda tekrar görüşmek ümidiyle esen kalın…