Ve Kadın
Hayatta her şey gönlümüzce ve istediğimiz şekilde olamayabiliyor ama her şeye rağmen hayata ve yaşama güzel bakabilmek ve güzel görebilmeyi dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Ne demiş Mevlana ”Güzel bakan güzel görür, güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır.”
Kadın –erkek eşitliğinin hala tartışıldığı bir çağdayız. Kadın olmadan bir dünya düşünmemiz mümkün bile değil. Hayatımızın her aşamasında bizim biz olmamızda en büyük etkisi olan, toplumun, bireylerin şekillenmesinde büyük rolü olan kadınlarımızı anlayabilmek ve kavrayabilmek adına bu yazıyı kaleme alıyorum.
“Hani bir zamanlar Rabbim meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” (Bakara 30) ile Adem (as), yani ilk insanın yaratılışı anlatılır Kur’an’da. Ardına Hucurat Suresi 12’de “Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sonra kabile ve kavimlere ayırdık ki, birbirinizi tanıyabilesiniz diye. Allah katında ise en üstününüz takvada en üstün olanınızdır. Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır.” buyurmuştur.
İnsanlık sahnesine ilk defa kadın, burada çıkar. Tabi ki bu, Allah’ın dini ve kitabı Kur’an’a göre… Bu açıklamanın ardından asıl konumuz olan kadınla ilgili uzun bir hikâyeye gireceğim. Hz. Peygamber buyurur ki, “Dünya bir geçimliktir. Bu geçimliğin en hayırlısı Saliha bir kadındır.” (Müslim, Rada’64, 1467)
Kadın; bir kız çocuğu eve bereket getiren…
Kadın; bir kız kardeş, dertlere ilk derttaş olan…
Kadın; bir eş, erkeğe sükûnet ve huzur olan…
Kadın; bir anne, ayaklarının altına cennet serilen…
Kadın; bir hissiyat dünyası, yolları aydınlatan…
Kadın; bir çiçek, bakınca huzur veren…
Kadın; artık modern çağda evi yüklenen, geçime ortak olan…
Kadın; kalbi kırıldığı zaman Cebrail (as) ile desteklenen…
İşte, hem anne hem kardeş hem eş; yani yükü artan, azalmayan…
Fakat Allah (cc) ve Rasul’ü (sav) yanında kıymeti düşmeyen, saygınlığı hakkı korunan, kıymeti bilinsin diye emanet edilen…
“Kadınları Allah (cc) ve Rasul’ünün (sav) emaneti olarak nikahladınız.” (Veda Hutbesi’nden)
Bir zamanlar baba evinde fazlalık ve yük diye görülen, kadın…
Sonra koca evinde kaşık düşmanı olarak anılan, kadın…
Bir müddet sonra ana olunca yükleri daha da artan, kadın…
Hem fazlalık hem yük hem düşman gibi görülürken, onsuz bir hayatın olamayacağı, kadın…
Oysa kadın, hem zarafetin hem nezaketin hem nezafetin timsalidir. Öyle ki güzel bir yemek, güzel ve temiz bir ev, güzel tamamlanmış bir iş hatta tertemiz bir ofis için “İşte bir hanım eli değmiş” diye boşuna denmiyor. Bugün iş dünyasının birçok alanında görmeye başladığımız kadınlarımız yapmış oldukları işler ile topluma faydalı çalışmalar üretmeleriyle sundukları katkıları görmezden gelmemiz mümkün değil.
Peki, bize Allah (cc) ve Rasul’ünün (sav) emaneti olan,
Kokusu kır çiçekleri gibi olan,
Bakışı ceylan bakışını andıran,
Kocasına işinde ve derdinde ortak olan,
Yavrusuna kucak, sıcacık bir kucak olan,
Erkeğine dininin yarısını tamamlatan,
Mücadele ve çalışkanlığı ile yılmayan,
Aileyi toparlayan, psikolog gibi olan,
İktisat eğitimi almış gibi mutedil olan,
Evinin ekonomisini bile yöneten,
Vesaire vesaire…
Bu kadınlara saygı duymak elzemdir.
Hayatın yarısı, bir bütünün tamamlayıcısı, aktiflikte yüzde 50’den fazlası…
İşte kadın!
Şimdi bir şiir ile yazımı bütünlemek istiyorum, tüm kadınlara ithafen:
Hikayesi Uzun Kadınlar
Bazı kadınların hikayesi uzundur
Gözleri ise yorgun
Saçlarında gül kokar
Gönüllerinde hüzün
Kalplerinde vefa
Hayatlarında cefa vardır
Kimisi ana,
Kimisi bacı,
Kimisi sevda, hem de kara
Kimisi hem ana hem baba
Kadınların hikayesi uzundur
Uzundur geceleri
Kısa kısa mutlulukları,
çaresizlik ve umutsuzluk
Hayatları kızgın
Ve kırgın,
Yine de kaybetmezler umudu,
Mutlu…
Kadınların gönülleri geniştir,
Bir selam, bir tebessüm,
Bir çiçek,
Bir hal hatır,
Bir kahve mutlu eder onları…
Kadınların hayatları zordur,
Beklentileri az,
Sadece biraz naz,
Bir güzel söz,
Dünyaları versen az,
Dertleri başına kakılmamış bir ekmek
Yavrusuna sıcak bir yemek,
Sevgi için biraz emek,
Saygı ise her şey demek
İşte bunu beklemek,
Elde etse bunu hep gülecek,
Erkeğine ömrünü verecek,
Çocuğuna ruhunu da
İşte kadın bu,
Bazı kadınların hikayesi uzundur
Çileleri de çok,
Saçları ise kısadır,
Kelime ile değil,
saçıyla anlatır birçok şeyi
Sustum der,
Saçını keserek, kısaltarak
Anla beni,
Beklentim yok, az bir şey der
Saçımın uzunluğu kadar,
Duy beni, gör beni,
Sev beni der,
Saçım kısa, beklentim ondan kısa
Der, demek ister,
Bir tek şey ister,
Bana sahip ol der,
Sahip çık,
Sahibim olduğunu bildir,
Yeter, yeter der…
Kadınların hikayesi uzundur
Romanlara konudur
Şiirlere ilham,
Resme, tuvale yansıyan
Fotoya en çok yakışan,
Onsuz eksik olunan,
Tamamlayan,
Beklentisi tamamlanan,
İşte kadın.
Bazı kadınların hikayesi uzundur,
Saçlarında gül kokar,
Ellerinde çile,
Gözlerinde portakal çiçeği,
Yüzünde tebessüm kelebeği,
Nefesleri ilkbahar rüzgarı,
Dudaklarında sevgi sözleri,
Dillerinde aşk nameleri,
Gönülleri deryalar gibi geniş,
Ruhları Kaf Dağı’ndan öte,
Yine de en çok sevdiği,
Yanında olmaktır senin,
Yanında olunmaktır, beklentisi,
İşte bu dur,
Kadınların hikayesi,
Uzundur bazı kadınların,
Hikayesi.
Hem de çoookkk uzunn.
Uzunn…
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç