“Teknoloji hızla değişirken geleneksel esnaf ve sanatkârlığın yerinde sayması beklenemez”
Adana, köklü ticari geçmişi ve zengin kültürel dokusuyla tarih boyunca Türkiye’nin önemli kentlerinden birisi oldu. Bu kentte ticaretin nabzı, küçük esnafın ve sanatkârların sağladığı ekonomik canlılıkla atar. Küçük esnaf, sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal hayatın da temel direği konumundadır.
İş’te Life Adana/Hanifi Aktaş
Esnaf ve sanatkârlar, sürdürülebilir kalkınmanın ve ekonomik istikrarın sağlanmasında kilit bir rol oynamaktadır. Bu bilinçle hareket eden yöneticiler, Adana’da esnaf ve sanatkârların karşılaştığı sorunların çözümü için kararlı adımlar attılar. Bu doğrultuda öncelikli hedef, esnafın güçlenmesi ve rekabet gücünün artırılması olmuştur.
Girişimler ve projeler, esnafın teknolojik değişime ayak uydurmasını sağlamak, kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak ve ticaretin geleceğini güvence altına almak üzerine yoğunlaşmıştır. Küçük esnafın AVM’ler ve zincir marketlerle rekabet etmesi için destekleyici kampanyalar düzenlenmiş, mesleki eğitim kursları açılmış ve teknolojik altyapı güçlendirilmiştir.
Adana’nın geleceğine yönelik öngörüler, turizm, tarım ve sanayi alanlarında yatan potansiyeli ön plana çıkarmaktadır. Bu kent, sahip olduğu zengin mutfağı, doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla turizmde önemli bir aktör olmaya adaydır.
İşte bu noktada, Adana’nın ticari ve ekonomik canlılığını desteklemek amacıyla yapılan çalışmaların önemi ortaya çıkmaktadır. Şehrin geleceğine dair öngörüler ve atılan adımlar, Adana’nın sürdürülebilir kalkınması ve daha da güçlenerek ilerlemesi için umut vaat etmektedir.
Adana’da ticaretin ve esnafın gelişimi için yaptığınız çalışmalardan ve planladığınız projelerden bahseder misiniz?
“Esnaf ve sanatkârlarımızın rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz”
Küçük esnaf, hem ekonominin hem de sosyal yaşamın en önemli yapı taşlarından birisidir. Sürdürülebilir ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma için esnaf ve sanatkâr teşkilatının güçlü bir yapıya sahip olması gerekmektedir.
Bu anlayıştan hareketle göreve gelir gelmez önceliğimiz esnaf ve sanatkârlarımızın sorunlarının tespiti ve çözümüne yönelik çalışmaları gerçekleştirmek oldu. Gerek merkezi hükümet gerekse yerel idareler ölçeğinde girişimlerimiz neticesinde kronikleşmiş birçok sorunun çözümü noktasında çalışmalar gerçekleştirdik ve devam ediyoruz.
Esnaf ve sanatkârlarımızın rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Zincir marketler ve AVM’ler yerine alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesi için kampanyalar düzenledik.
Bu kampanyalar neticesinde çok olumlu dönüşler aldık.
Esnaf ve sanatkârımızın kalifiye ara eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. Düzenlediğimiz bu kurslarda bugüne kadar yüzlerce gencimizi meslek sahibi yaptık.
Esnafımıza bire bir hizmet sunduğumuz sicil müdürlüğümüzün modernizasyonu gerçekleştirerek daha verimli bir hale getirdik.
Ceyhan’da esnaf odalarımıza yeni bir bina tahsis ederek odalarımızı bir araya topladık.
Teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde geleneksel esnaf ve sanatkârlık mesleklerinin korunması ve geliştirilmesi hakkında düşünceleriniz nelerdir? Bu konuda neler yapılıyor ve yapılabilir?
“Teknoloji hızla değişirken geleneksel esnaf ve sanatkârlığın yerinde sayması beklenemez”
Teknolojideki değişim ve ilerlemeyle birlikte doğal olarak insanların ihtiyaçları, alışkanlıkları da değişiyor.
Toplumun büyük bir kesimi temel ihtiyaçları başta olmak üzere neredeyse tüm gereksinimlerini çarşı pazardan değil, telefonundaki, bilgisayardaki uygulamalardan karşılıyor. Üstelik oturduğu yerden kalkmadan ayağına kadar geliyor.
Teknoloji hızla değişirken geleneksel esnaf ve sanatkârlığın yerinde sayması beklenemez. Geleneksel esnaf ve sanatkârlık mesleklerinin korunması ve geliştirilmesinin ilk kuralı değişime ayak uydurmaktır. Yenilikleri takip etmek, günün koşullarına, şartlarına, ihtiyaçlarına göre yeni stratejiler belirlemektir.
Teknolojik altyapılarını oluşturarak çağın gereksinimleri doğrultusunda hizmet sunumları ve satış tekniklerini yenilemelidir.
Bugün maalesef birçok meslek teknolojiye yenik düşerek kaybolmuş, birçoğu da kaybolmaya yüz tutmuş durumdadır. Bu meslekler bizim kültürümüz, bu meslekler bizim geçmişimiz. Devletimizin gerek kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatmaya yönelik, gerekse esnaf ve sanatkârın dijitalleşmesine destek sağlayacak çalışmaları var.
Ancak burada en büyük görevlerden birisi yine vatandaşa düşüyor. İhtiyaçlarımızı karşılarken her zaman öncelikleri küçük esnaf ve sanatkârımız olmalı.
Çünkü küçük esnaf ve sanatkârımız sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik istikrarın en önemli sacayaklarından birisini oluşturmaktadır.
Adana’nın kültürel ve ekonomik yapısını göz önünde bulundurarak, gelecekteki ticaret ve esnaf potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana yıllarca sanayi ve tarım kenti olarak tanımlandı. Ancak kentimiz sahip olduğu kültürel ve tarihi zenginlikleriyle de dünyaya adını duyurmaya başladı.
Zengin mutfağı, doğal güzellikleri, tarihi dokusuyla sahip olduğu potansiyeli harekete geçiren Adana sadece sanayi ve tarımda değil turizmde de varlığını kabul ettirdi. Bu da gösteriyor ki Adana gelecekte, sanayi, tarım ve turizme dayalı bir ticari hacme sahip olacaktır.
Genç girişimcilere yönelik destek ve teşvikleriniz nelerdir?
Genç girişimcilerimize mesleki eğitimden, kuruluş öncesi ve sonrasına kadar eğitim ve danışmanlık hizmetleri konusunda destekler sunuyoruz.
İşletmelerini kurduktan sonra da desteklerimiz devam ediyor. Birliğimiz bünyesinde kurduğumuz kredi kefalet kooperatifiyle finansman ihtiyaçlarında düşük faizli kredilerle yanlarında oluyoruz.
Yeni işletme sahiplerinin sağlıklı ilerleyebilmesi ve ticari hacmin içinde gerekli tutunmayı sağlayabilmesi için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Birlik olarak en önemli önceliğimiz esnaf ve sanatkârlarımızın sorunlarına çözüm üretmek. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi zaman zaman sahada esnaflarımızla yaptığımız görüşmelerde, oda başkanlarımız ve yöneticilerimizle yaptığımız istişarelerde sektörel anlamda yaşanan sorunlar, çözümü noktasında yapılması gerekenler tespit edilerek bu doğrultuda çalışmalar gerçekleştiriliyoruz.
Adana’da turizmin ve yerel ekonominin güçlendirilmesi için yapılabilecek iş birlikleri veya çalışmalar hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Adana, tarihi geçmişi, kültürel çeşitliliği, doğal güzellikleri, sahil şeridi, mutfak zenginliği ile turizm potansiyeli yüksek bir şehir.
Maalesef sahip olduğu bu potansiyelin etkin kullanılamaması neticesinde turizmde istenilen noktaya gelinememiştir.
Ancak son yıllarda Adana valiliğimizin öncülüğünde, mesleki kurum ve kuruluşların, yerel yönetimlerin katılımlarıyla düzenlenen etkinlikler, festivaller ve fuarlar neticesinde kentin turizm potansiyeli harekete geçmiş, uluslararası organizasyonlarla şehrimizin ünü ülkemiz sınırlarını aşarak dünyaya ulaşmıştır.
Uluslararası Lezzet Festivaliyle gastronomi turizminin cazibe merkezi haline gelen Adana, Portakal Çiçeği Festivali ile her yıl yerli yabancı yüzbinlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Sektörel fuarlarımızda yabancı yatırımcıları şehrimizde ağırlıyoruz.
Bu tür organizasyonları daha da çeşitlendirip uluslararası boyutlara taşıyarak Adana’nın potansiyelini daha verimli kullanabiliriz.
Bu sayede Adana, tarih, kültür, doğa, deniz ve gastronomi turizminin cazibe merkezleri arasındaki yerini alacaktır.
Esnaf ve sanatkârların karşılaştığı rekabet ortamı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda nasıl bir destek sağlanabilir?
“AVM ve zincir marketler karşısında küçük esnaf ve sanatkârın eşit rekabet etmesi elbette beklenemez.”
Serbest piyasa şartları karşısında maalesef ki esnaf ve sanatkârlarımızı, zincir marketler, alışveriş merkezleriyle rekabet etmek zorunda.
Çoğunluğu yabancı ortaklı olan ve devasa bütçelere sahip, iğneden ipliğe akla gelen her türlü emtiayı raflarında satışa sunan AVM ve zincir marketler karşısında küçük esnaf ve sanatkârın eşit rekabet etmesi elbette beklenemez.
Serbest piyasa kurallarının yeniden belirlenmesi, AVM ve Zincir marketlerin açılma şartları, çalışma esasları ve saatlerinin yeniden düzenlenmesi suretiyle esnaf ve sanatkârımızın rekabet kabiliyeti artacaktır.
Son olarak, Adana’nın geleceği için öngördüğünüz önemli adımlar veya hedefler nelerdir?
“Adana, şehirleşme anlamında da deyim yerindeyse sınıfta kalmıştır”
Dünyanın en verimli ovalarından birisi olan Çukurova’nın merkezinde bulunan, bir zamanlar tarımın ve sanayinin başkenti olarak tanımlanan Adana maalesef bugün istediğimiz noktada değil.
Adana, şehirleşme anlamında da deyim yerindeyse sınıfta kalmıştır. Sanayi siteler içerisinde kümelenmesi gerekirken, kentin ara sokaklarına yayılan işletmelerin sebep olduğu görüntü ve gürültü kirliliği maalesef şehre değer kaybettiriyor.
Birliğimiz öncülüğünde çalışmalarını sürdürdüğümüz küçük ve orta ölçekli sanayi sitesi projemiz ile Adana’nın bu sorununa çare olacağız.
Bu proje ile kent merkezinde dağınık şekilde, evlerin altında faaliyet gösteren esnaflarımız şehirden uzak daha sağlıklı bir alanda üretim yapacak. Böylelikle bir yandan şehir merkezinde yaşanan görüntü ve gürültü kirliliği önleneceği gibi, küçük ve orta ölçekli esnaf ve sanatkârlarımızı da daha çağdaş bir çalışma ortamına kavuşturmuş olacağız. Bu proje, Adana’yı ‘büyük köy’ görüntüsünden kurtaracak, çağdaş ve gelişmiş bir kent hüviyeti kazandıracak önemli bir projedir.
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç