ARI VARSA HAYAT VAR
Arıların varlığı yaşam için son derece önemlidir. Tarımsal bitkilerin tozlaşmasını sağlayan en önemli canlılardır arılar. Hem sağlık hem de ekonomik açıdan saymakla bitmeyecek faydaları vardır. Hem kendileri hem de ürettikleri ürünler son derece önemli, son derece faydalıdır. Birçok arı ürünü vardır ama en popüler olanı elbette hepimizin bildiği ve birçok insanın tükettiği baldır. Balın yanında polen, propolis, arı ekmeği ve hepsinden kıymetli arı sütü üretmektedir arılar.
İnsanı kendilerine hayran bırakan bir sistemleri vardır. Çalışması, disiplini, görev dağılımı, haberleşme veya iletişim sistemi ile muhteşem bir organizasyon yapısında kolonilerinin devamı için durmaksızın çalışmakta ve üretim yapmaktadır arılar. Binlerce dişi arı tek bir kraliçe arının (ana arının) yönetiminde muhteşem bir disiplin, sistem ve uyum içinde tertemiz bir üretim yapmaktadırlar. Hayran olmamak mümkün değil.
Adana, zengin bitki örtüsü ve bitki çeşitliliği bakımından arıcılık için çok elverişli bir konuma sahiptir. Kışın hava ılıman olduğu için, ülkemizin farklı illerinden gelen arıcılar, bu mevsimde kışı atlatma imkânı bulmaktadır. Bu yüzden kışın koloni bakımından ilimiz en üst seviyeye çıkmaktadır.
Adana Arı Yetiştiricileri Birliğine kayıtlı yaklaşık 2500 arıcı üye bulunmaktadır. Ortalama her aileyi 4 veya 5 kişilik düşündüğümüzde en az 10.000 ile 12.500 kişi arıcılıktan geçimini sağlamaktadır. Adana Arıcılar Birliği Adanalı arıcılara çeşitli projeleri devreye sokarak arıcılara destek vermektedir.
Türkiye Arıcılık konusunda dünyada Çin’den sonra ikinci sıradadır. Adana ise Türkiye’deki bal üretiminde ikinci sırada yer almaktadır. Arıcılık açısından bu denli önemli, birçok bal markasının üretim merkezi olan bir kentte, arıcılarımızın balını alıp değerlendiren bir kooperatif var.
Arıcılık yaparken çeşitli sorunlarla da karşılaşmaktayız. Bölgemiz tarımsal üretim ağırlıklı bir bölge olduğu için zaman zaman zirai ilaçlamaya yapılmakta ve arılarımız da maalesef bu ilaçlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Binlerce arımız bu sebeple ölmektedir. Tarım Bakanlığımızın çalışmalarıyla, arıcılarımızın çiftçilerimizle irtibata geçirilip, doğru bir şekilde bilinçlendirilmeleriyle arı ölümlerinin önüne geçilebilir. Ayrıca arıcılarımız birçok zararlı böceklerle, parazitlerle, hayvanlarla, hastalıklarla ve sahte balcılarla mücadele ve rekabet etmektedir. En belirgin zararlı parazitlerden biri varroadır. Varroa mücadelesinin zamanında yapılması ve ortak olarak bölge arıcılarının aynı anda yapması mücadelenin başarılı olması için çok önemlidir. Varroanın haricinde Amerikan ve Avrupa Yavru çürüklüğü, Kireç ve Taş hastalığı, Nosema gibi hastalıklarla ve Petek güvesi, Eşek arıları, Arı kuşu ve Arı hırsızları ile de mücadele edilmektedir. Sağlıklı kolonilerde arıcılarımız her 2 yılda bir ana arı değiştirme işlemi yapmaktadır.
Arıcılık hem ülkemiz için hem de bitki örtüsü bakımından çok önemlidir. Bal arıları bitki polizinasyonunda başarılı tozlaşma yapmakta ve bitki çeşitliliğine ve üremesine önemli katkılar sağlamaktadır. Unutmamamız gereken bir gerçek vardır ki Arı olmasa insanlığın ömrü en fazla üç yıl ile sınırlıdır. Dolayısıyla arı varsa hayat vardır.
Bal arılarından, balın dışında, polen, propolis, arı sütü ve arı zehri gibi çeşitli arı ürünleri de elde edilmektedir. Bir bal arısı, yaşamı boyunca bir çay kaşığın ucu kadar bal üretmektedir. Yarım kilo bal üretmek için bir gurup arının en az 2 milyon çiçeği gezmesi gerekiyor. Bal arısı besin elde edeceği çiçeği bulduğunda, belli bir dans şekliyle koloniye haber verir ve kendi yöntemiyle fotoğraflayarak hafızaya alıp konumlandırır. Bal üretimini sadece dişi (işçi) arılar yapmakta ve yine sadece dişi arılar savunma için sokma işlemini gerçekleştirmektedir. Erkek arıların iğnesi yoktur ve sadece kovanda oğul dönemi çiftleşme için bulunmakta onun dışında koloniye hiç bir faydası bulunmamaktadır.
Bal arısının 170 koku alıcı duyusu bulunmakta ve bu sayede nektarlı çiçekleri tespit etmektedir. Bu kokulardan en önemli özelliklerinden biride kendi kolonisini, kovanını bu sayede tespit etmekte ve kovanını kesinlikle diğer kovanlarla karıştırmamaktadır.
Son olarak çok yaygınlaşmış fakat yanlış olan “donan bal sahtedir” bilgisini düzelterek yazımı noktalayayım. Donan bal hakikidir. Sahte bal veya şeker veya glikoz balı asla donmaz.
İnsanların yiyebileceği gıdayı üreten tek böcek türü olan arılara ve bu özel canlıları yetiştiren arıcılara her zaman sahip çıkmalıyız. Çünkü;
“arı varsa hayat var”.
Şükrü GEDİK
Adana Arı Yetiştiricileri Birliği
Başkan Yardımcısı
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç