Üretmek, vatanseverliktir

Üretmek, Vatanseverliktir

Ülkemiz hem içeriden hem dışarıdan tehdit altında. Ancak tek yürek olarak canımız pahasına vatanımızı savunuyoruz.
Gözümüz şu an sınırda… Kulağımız, ülkemizin güvenliğini, birlik ve bütünlüğünü korumakla görevli Türk Silahlı Kuvvetleri’nden gelecek olan iyi haberlerde. Mehmetçik sadece Hatice annenin, Ahmet amcanın evladı değil. Tüm Türkiye’nin, Türkiyelinin evladı. Gelen her şehit haberi hepimizin yüreklerine kor ateşler gibi düşerken, Çanakkale geliyor aklımıza, Kurtuluş Savaşı, Kars geliyor… Yüreğimiz, bir gecede donarak şehit olan binlerce Mehmetçikle üşüyor.  Sonra cepheye koşarak giden henüz bıyığı terlemiş 15’liler geliyor gözlerimizin önüne… Bir sene mezun vermeyen Galatasaray Lisesi’nin gençlerini anımsıyoruz. Mehmetçik cephede savaşırken ona silah ve cephane taşıyan Nene Hatunlar hiç çıkmıyor aklımızdan.  Güzel ülkemiz Türkiye’mizin bekası ve bayrağımızın göklerde dalgalanmaya devam etmesi için ölüme gülümseyerek giden delikanlılarımız geliyor aklımıza. Henüz çok yakın bir vakitte 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi sırasında kendini tankların altına atan koç yiğitler geçiyor bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden…
Türkiye’yi bölmek, işgal etmek için denemedikleri yöntem kalmayan emperyalist güçler artık pervasızca açık açık oynuyorlar oyunlarını… Yıllardır benzer yöntemlerle üzerimize gelenlerin gözden kaçırdığı bir gerçek var. Artık Türkiye, eski Türkiye değil. Zaten var olan iman gücüne güçlü ekonomiyi eklemiş bir ülke var. Uluslararası finans kuruluşlarından borç alan değil, borç veren, savunma sanayisinde yerlileşme oranını yüzde 60’lara çıkaran bir Türkiye var.
Artık sadece kendi insanının değil, dünya mazlumlarının yanında olan, “Dünya 5’ten büyüktür” savıyla uluslararası siyasette söz dinletebilen bir Türkiye var. Elbette böyle bir Türkiye istenmeyecek. Güçsüzleştirilmeye çalışılacak. Ancak, Türkiye oyunlara gelmeyecek. Onlar oyunlarına devam edecek biz bozmaya… Çünkü biz güçlü, inançlı ve asil bir milletiz. Birbirimizi sevdiğimiz, ülkemizi sevdiğimiz, üretmeye devam ettiğimiz sürece güçlü kalmaya, karar veren olmaya devam edeceğiz.
Ne demiş, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle düşünüp çalışmayı görev edinmelidir. Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.”
Bu söz aslında her şeyi özetliyor. Durmadan yılmadan pes etmeden çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Daha fazla, daha fazla ne yapabiliriz düşüncesi ile birlik ve bütünlüğümüze sahip çıkarak çalışacağız.

Karamsar bir tablo çizmek isteyenlerin yerine, neler yapabiliriz diye onları düşünmeliyiz. Güçlü bir ekonomi güçlü bir devlet demek, güçlü bir ordu demek, güçlü bir halk demek. Gücümüze güç katacak şekilde çalışmalı ve üretmeye devam etmeliyiz.