Dolar : Alış : 34.4372 / Satış : 34.4992
Euro : Alış : 36.3826 / Satış : 36.4482
HAVA DURUMU
hava durumu

Adana

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 14 Kategoride 1616 İçerik Bulunuyor.

Röportajlar

Demir Atlılarla Bir Akşam

20 Nisan 2022 - 1.347 kez okunmuş
Ana Sayfa » Kültür Sanat»Demir Atlılarla Bir Akşam
Demir Atlılarla Bir Akşam

Kimi zaman otoyolda, kimi zaman şehir içinde, kimi zaman da bir etkinlikte toplu şekilde motosiklet süren, deri yelekleri, uzun sakalları ve saçları ile insanların durup baktıkları kalabalık chopper motosiklet gruplarını mutlaka görmüşsünüzdür. Gürültülü sesleri, heybetli görünüşleri ve her biri farklı zevklere göre kişiselleştirilmiş bu “demir atları” fark etmemek imkânsız. Peki, kim bu zaman zaman görünüp sonra kaybolan “tuhaf adamlar?” Bu sorunun cevabı için Türk Chopper Motosiklet Kulübü’nün Adana’daki İl Temsilciliğine ziyarette bulundum. Ziyaretteki izlenimlerim, Türk Chopper’a dair merak edilenler ve kulüp üyelerinin görüşleri için buyurun haberimize.

İş’te Life Adana/Hanifi Aktaş

Chopper Tarz Motosiklet Nedir?

Chopper Motosiklet (örnek)

Türk Chopper Motosiklet Kulübüne ve haberimize konu olan “chopper tarzı” motosikletlerden –bilmeyenler için- kısaca bahsetmekte fayda var. Chopper motor Cruiser tarzı motosikletin kişiselleştirilmesi sonucu elde edilmiş tarz motosikletlere verilen isim. Zaten Chopper kelimesi ise kesmek kırpmak biçmek anlamına gelmektedir. Bu tarzı en çok öne çıkaran özellik ise her bir chopper motosikletin –kullanıcısına göre şekillendirildiğinden- biricik olması. Birbirine birebir benzeyen chopper motosiklet bulamayışımız bu tarzı eşsiz kılan en önemli özellik.

Daha fazla teknik bilgiye girmeden Adana Türk Chopper Motosiklet Kulübüne doğru gidelim…

“Evimize almayacağımız insanı kulübe almıyoruz”

Ercan Uçan

Motosiklet kulübüne araba ile gitmek olmaz. Ben de kendi motosikletime atladığım gibi kulübün yolunu tuttum. Kulüp evi, Mavi Bulvar üzerinde yolun hemen kenarında biraz eski, ağaçlıklar içinde bahçeli bir yapı. Dışarıdan bakıldığında –özellikle akşamları- oldukça gizemli bir havası var. Kulüp üyeleri her Çarşamba akşamı burada toplandığı için ben de akşam –biraz gecikme ile- saat dokuz civarında kulüp evine ulaştım. Üyelerin park ettiği heybetli motorların arasından bahçeye girdiğimde ilerde kulüp evinin avlusunda büyük bir masa etrafında oturan yaklaşık yirmi kadar motosikletçiyi görünce bahçe girişindeki gizemli hava yerini coşkuya bıraktı. Sıcak karşılama ve mini tanışma faslından sonra masada boş bulduğum ilk yere oturdum. Hemen sağımda oturan ilk kişi ile tanışıp sohbete başladım. Tanıştığım isim “CHE” nick’li Ercan Uçan’dı. Yeleğindeki “CHE” ibresi gözüme çarpınca sordum. Dediğine göre kulüpte herkesin bir Nick Name’i varmış. (takma isim) Ve bu nick name Türkiye’de tek oluyormuş. Siz bir nick name için kulübe başvurduğunuzda o nick’te başka kullanıcı var ise size başka bir nick bulmanız söyleniyormuş. Ben de Ercan Ağabey’e şanslı olduğunu, CHE nick’inin boşta olmasına şaşırdığımı söyleyince gülüştük. Kulüp üzerine sohbete devam edince söylediği bir cümle çok dikkatimi çekti. Daha sonra bu cümleyi kulüp başkanı Cem Kaplan’dan ve Koordinatör Bumin Keçelioğlu’ndan da duydum. Bu cümle Türk Chopper’ın temel felsefelerinden birisiymiş oysa:

 “evimize almayacağımız insanı kulübe almıyoruz”.

“Kulüp evi müze tadında”

Masada bir süre oturduktan sonra kulüpte “Koç” olarak görev alan Sermet Erçetin bana kulüp evinin içini gezdirdi. Yeri gelmişken söyleyeyim, kulüpte birçok görev tanımı mevcut.( Başkan, Koordinatör, Sayman, Koç, Disiplin, Yol Kaptanı, Çoban, Artçı, Çaylak, Çırak, Usta, Misafir gibi….) Koç ise kulüp tüzüğünde “İl gruplarına yeni katılacak aday adaylarına kulübü tanıtır, Çaylak ve Çırak seviyesindeki üyelere kulüp kurallarını anlatır ve onlara danışmanlık yapar. Çaylak / Çırak / Ustalığa erişecek üyeler hakkında sicil tutar ve durumlarını il yelekli meclisine oylama öncesi sunar” şeklinde tanımlanıyor.

Koç Sermet Erçetin’le kulüp evine girdiğimde evin dışarıdan göründüğünden çok farklı olduğunu şaşkınlıkla fark ediyorum. Şaşkınlığım, kulüp evini baştan aşağı kulüp üyelerinin el emeği ile yapıldığını öğrenmemle katlanıyor. O an oradaki insanların gerçekten bir aile gibi olduğuna daha çok ikna oluyorum. Çünkü böyle bir özveri ancak birbirine aile gibi bağlanan insanlar arasında olabilirdi.

Girişte duvar üzerinde kocaman Türk Chopper MK Amblemi karşıladı beni. Hemen sağında ise üzerine rozetler çakılmış kütük. Kütüğü sorduğumda Koç, farklı illerden ziyarete gelen Türk Chopper üyelerinin ziyaretleri onuruna kütüğe kendi rozetlerini çaktığını, onu da burada sergilediklerini söyledi. Koç beni girişin hemen ilerisindeki lavaboya doğru götürünce ilk önce garipsedim. Bir lavaboda ne olabilir ki diye içimden geçirdim. Ama yanıldığımı fark etmem uzun sürmedi. Kulüp evindeki her şeyin motoru çağrıştırdığına orada ikna oldum. Lavabo motosiklet lastiğinden, musluk ise benzin pompasından yapılmıştı. Aynı şey avizeler için de geçerli tabi. Avizeler ise yine motosiklet jantlarından yapılmıştı.

Rozet çakılı kütük
Lavabo ve Musluk
Avize

 Devam ediyoruz… Toplantı salonuna geçmeden sağda 12 adet plaket göze çarpıyor. Hepsi kulübe çeşitli etkinliklerde verilmiş.  Ve nihayet usta yeleklilerin kapalı toplantılarını gerçekleştirdiği toplantı salonuna giriyoruz. Türk Chopper flaması ve büyükçe masa odaya farklı bir hava katmış. Masa üzerindeki büyük chopper motosiklet figürü artık şaşırtmıyor. Ama masa üstündeki tokmak şaşırttı. Koç’a bu tokmak nedir diye sorduğumda “başkan verilen karar sonrasında masaya tokmak vurarak kararı bağlar” yanıtını alıyorum. Masanın hemen sağında camekân içinde bir yelek görüyorum. Onun hikâyesini ise yanımıza gelen Koordinatör Bumin Keçelioğlu anlatıyor. 2012 Yılında bir motosiklet kazasında yaşamını yitiren Faruk Ülker’in yeleğiymiş… Anısına saygı olarak odanın en güzel köşesinden birisinde yeleği asılı… Her sene ölüm yıl dönümünde merhumu anmak için mezarına sürdüklerini de orada öğreniyorum.

Tokmak
Faruk Ülker’in yeleği
Green Knights

Faruk Ülker’in yeleğinin sağında ise yine camekân içinde bu sefer bir flama dikkatimi çekiyor. O flama ise İncirlik’teki Amerikan askerlerinin kurduğu ve aynı zamanda içinde siyahîlerin olduğu tek chopper kulübü olma özelliğini taşıyan “Green Knight Chopper Kulübü” olduğunu öğreniyorum.

Toplantı salonundan sonra motosikletlerin bakımlarının yapıldığı tamirhaneye, oradan da kulübe has t-shirt, flama, bayrak ve aksesuarların yer aldığı mini dükkâna uğradık. Burada motosiklet severleri heyecanlandırmaya yetecek kadar ürün bulmak mümkün. Tüm odaları hayranlıkla gezdikten sonra Türk Chopper Adana Başkanı Cem Kaplan ve Koordinatör Bumin Keçelioğlu ile kısa bir söyleşi gerçekleştirmek için tekrar toplantı salonuna geçtik.

Cem Kaplan/Başkan (solda)-Bumin Keçelioğlu/Koordinatör (sağda)

Cem Kaplan’a ilk olarak nasıl başkan olduğunu soruyorum. Kulüpte bir seçim mi var yoksa merkezden bir atama mı söz konusu onu öğrenmek niyetindeyim. Başkan’ın cevabı net;
“Her göreve seçimle gelinir. Bu seçimler yelekli meclisi dediğimiz usta yelekli kulüp üyeleri tarafından yapılır.”

En çocukça yerden sormaya devam ediyorum. Ne yapıyorsunuz burada?

“Dünyada ve Türkiye’de tüm chopper motosiklet kulüpleri Çarşamba günü toplanır. Mümkünse bir meydanda toplanılır ve o şekilde kulübe gelinilir. Kulüp bir sosyalleşme alanı sağlar bize. Burada ağırlıklı olarak motor sohbetleri konuşulur ama onun dışında da farklı konularda da sohbetler ederiz.  Sürüş planları yaparız çünkü her motosiklet kulübü gibi bizim de ilk hedefimiz motor sürmektir. Motor üzerinde daha uzun vakit geçirmektir.”

Peki, insanların size bakış açışı?

Toplu sürüşlerde insanlar bize imrenerek ve genel olarak sempati ile bakıyorlar. Bizler de motorculuğun nasıl daha iyi yapılabileceğini nasıl daha doğru yapılabileceğini göstermeye çabalıyoruz. Bizim için çok önemli bir felsefe var; “sürmek için yaşa, yaşamak için sür” dolayısıyla bizler de daha uzun sürmek için daha iyi yaşamaya gayret ediyoruz.

“Biz motora değil üzerindeki adama bakarız”

Kulüpte dikkatimi çeken diğer bir husus da kulüp içinde çok farklı meslek gruplarından insanların olmasıydı. Doktor, mühendis, muhasebeci, işletmeci, işçi, öğrenci gibi farklı iş kollarından insanların bir arada olmasını “yalnızca motosiklet sevgisi ile mi başarıyorsunuz” diye sorduğumda Kaplan’ın cevabı manifesto gibi oldu:

“Temelde başlangıç noktamız motosiklet ama bizim gibi kulüpler bir yemin töreni ile sizi kabul ederler. Bayrağa el basılıp diğer eli de arkadaşınızın omzuna koyularak kardeşlik yemini yapılır. Bizim temel ilkemiz hepimizin kardeş oluşudur. Türk chopper olarak bizde çok önemli bir laf vardır “evine davet edemeyeceğin adamı kulübe alma.” Bu bağlamda kardeşlik bağı ile yaşıyoruz biz burada. Her meslekten insan var. Senin babanın ya da ağabeyinin mesleğinin ne olduğunun bir önemi olmadığı gibi kulüp içinde de kardeş olunmuş bir insanın mesleğinin bizler için önemi yok. Kulüp kapısından içeri girildiğinde herkesin mesleği, statüsü dışarıda kalır. Aynı şekilde kullandığı motorun gücünün de bir önemi yoktur.

Kısacası, biz motora değil üzerindeki adama bakarız.

“Eğitim ve güvenli sürüş olmazsa olmazımız”

Kulübün emektarlarından Bumin Keçelioğlu’na kulübün olmazsa olmaz değerini sorduğumda verdiği cevap tecrübesi ile örtüşürcesine önemliydi:

“Bu kulüpte insanlığınız, kardeşlerinize ve yeleğinize verdiğiniz değerle ölçülür. Mevkiiniz, sosyal statünüz, zengin ya da fakir oluşunuz bizi hiç ilgilendirmez. Bizim buradaki değer ölçümüz kişinin kardeşliğe ve yeleğe verdiği değerle ilintilidir. Bizler için diğer en önemli konu ise eğitim ve güvenlik. Ehliyet kurslarında verilen temel eğitim dışında profesyonel bir sürüş eğitimi almamış sürücüleri grup sürüşüne almıyoruz. Ayrıca kasksız ve korumasız asla motosiklet süremezsiniz.”

Yelek Meselesi…

Örnek Yelek (arka)

Yazının başından bu yana çok yerde yelek vurgusu yapıldı. O yüzden yeleği ve üzerindeki sembollere değinmezsek olmaz. Yelek üzerindeki sembollerin ve işaretlerin rast gele konulduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Motosiklet kulüplerini tanımadan önce ben yeleklerin de keyfi şekilde süslendiğini düşünürdüm zira. Ama o yeleklerin dünya çağında bir standardı olduğunu, her amblem ve şeklin bir anlam ve sebebi olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. Yelek kısacası sizin kulüpteki rütbenizi, tecrübenizi, konumunuzu, görevinizi ve bölgenizi gösteren en önemli gösterge. Yelekle ilgili her ayrıntı yerleşim ve ölçülerine kadar tüzükte yazıyor. Dileyen www.turkchopper.com adresinden bunu ayrıntısıyla öğrenebilir ama ben dikkat çeken iki ayrıntıya değineceğim sadece.Birincisi “Yeleklerimizde sağ göğsümüzde yer alan, nakışla yapılmış olan Türk Bayrağının üstüne rozet takılamaz” maddesi, ikincisi ise “yeleklerimizde sol göğüste kulüp yamaları taşındığından bu bölümde “Türk Chopper MK Kıdem (2, 5, 10 yıllık) ve “Büyük Sürüş” rozetlerinden başka bir rozet takılamaz “ maddesi.Bu maddelerin dışında yelekle ilgili her ayrıntı bahsettiğim tüzükte mevcut.

Veda…

Chopper ve Motosiklet kültürü adına konuşacak çok şey var elbette. Fakat hepsini bir güne sığdırmak onu da yazıya aktarmak oldukça güç. Ben de tekrardan kulübü ziyaret etmek ve demir atlı adamları tekrardan ziyaret etmek için bir sebep bırakarak kulüpten ayrıldım… Bir sonraki ziyaretimizde kulüp içi işleyişe ve chopper felsefesine dair daha uzun bir söyleşi yapmak niyetiyle yeleklilere veda ettim.

Türk Chopper MK Adana

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

Kubilay
20 Nisan 2022 - 12:41 pm

Harika bir anlatım çok güzel bir yazı olmuş emeği geçenlerin ellerine sağlık

Filiz Yıldırıcı
20 Nisan 2022 - 12:57 pm

Muhabir arkadaşımız ve İş’te Life Adana adına teşekkür ederim.

Ahmet Kina
20 Nisan 2022 - 2:36 pm

Kulübü yazar o kadar ustalıkla anlatmış ki yazıyı okurken kendimi kulüpte geziyor hissettim. Eline sağlık!

Filiz Yıldırıcı
20 Nisan 2022 - 3:00 pm

Yazarımız ve İş’te Life Adana dergisi olarak güzel yorumunuz için teşekkür ederiz.

FY Ajans