Doğru olan ‘Terzi usulü’ sigortacılık
Doğru olan ‘Terzi usulü’ sigortacılık
En gerekli olmasına rağmen en çok ihmal edilen karmaşık konulardan biri sigorta… Sizi anlayan, ihtiyacınızı doğru tespit eden bir sigortacınız varsa işinize odaklanmaya, hayatın tadını çıkarmaya devam edin. 14 yıldır hizmet verdiği kişi, şirket ve kurumlara sigorta hizmeti veren YDH Sigorta’nın sahibi Yusuf Delikanlı, Türkiye’de çok farklı alanlarda, çok farklı şirket ve uygulamalarla sigortacılık yapıldığını ancak, asıl olanın konfeksiyon tarzıyla değil, kişiye ve işletmelere özel terzi usulüyle hizmet vermek olduğunu söylüyor.
Bireysel emekliliğimizden sağlığımıza, eğitimden kazaya, aracımızdan konutumuza, işletmemizden koleksiyonumuza çok geniş alanda geleceğimizi garanti altına almak ve daha konforlu bir yaşam için sigortaya ihtiyacımız var. Depremden kredi kullanımına zorunlusu da var, kazançlı yatırım imkanı sunan alanları da… Peki, çok kapsamlı olmasından kaynaklı bu karmaşada yanı başınızda uzman bir sigortacınız olsa… Size en kazandıran, en ekonomik, en doğru sigorta imkanlarını sunsa… Bunun için sigorta sektörünün duayeni YDH Sigorta’nın sahibi Yusuf Delikanlı ile sigorta ve akılcı, kazançlı sigortacılığı konuştuk. Türkiye’nin her bölgesinde AEGON, Fiba Emeklilik, Groupama Hayat, HDI Sigorta ve Avivasa gibi ünlü sigorta markalarının acenteliklerini yapan Yusuf Delikanlı, hizmet verdiği kişi, şirket ve kurumlara müşteri gözü ile bakmıyor. Onlara öncelikle sigorta danışmanlığı sonra sigorta işlem hizmeti veriyor. Esnek Prim İadeli Hayat Sigortası, Kredili Hayat Sigortası, Eğitim Sigortası başta olmak üzere sigortanın her alanında hizmet veren YDH Sigorta’nın sahibi Yusuf Delikanlı ile üzerinde düşünmemiz ve önem göstermemiz gereken bir konuyu yani ‘sigorta’yı konuştuk.
Sigortaya bir sigortacı olarak nasıl bakıyorsunuz?
Hayatın bizlere getireceği beklenmedik olaylar karşısında ne gibi tedbirler alabiliyoruz? Her insan hayatın bir kısmını kendisi için yaşasa da önceliklerimiz var muhakkak. Kendimiz için geleceğimiz için bir takım ön tedbirler alabileceğimiz gibi ailemiz ve sevdiklerimiz için de aynı şekilde doğru yönlendirmeler ile birikimler ve teminatlar alabiliyoruz. Sağlığımız yerindeyken ve çalışabiliyorken geleceğe yönelik bu önlemleri alarak ileride kendimiz ve ailemizin daha rahat yaşamasını sağlayabiliriz. Bu konuda verilecek binlerce örnek vardır hem okurlarımızın hayatlarında karşılaştıkları hem de bizlerin yıllar içinde şahit olduğu…
O zaman örnek verelim mi?
Mersin’e yeni yerleşmiş, yeni satış müdürü olmuş, evini yeni almış pırıl pırıl bir arkadaşımız vardı. İki çocuklu evini tüm ihtiyaçlarını kendi karşılardı. Evini aldıktan çok kısa süre sonra Adana’ya gelmek üzere Mersin’den yola çıkıyor. Çıktığı anda eski bölge müdürünü arayarak ‘Kahveniz var mı müdürüm?” diyerek telefonu kapatıyor. Yaklaşık 3 dakika sonra telefon yeniden çalıyor. Telefondaki polis, arkadaşımızın vefat ettiğini söylüyor. Daha ailenin hiçbir geçimi olmadığı için almış oldukları evi satmak zorunda kalıyorlar. Yardıma muhtaç kalıyorlar.
Sigortaya önem verenler de var tabi…
Elbette. Bir çiftçimiz hayat sigortası yaptırıyor. Yaklaşık 250 bin lira kredi çekiyor.Hayat sigortasını yaptıktan beş yıl kadar sonra kalp krizi geçiriyor ve vefat ediyor. Yapmış olduğu sigorta çekmiş olduğu tüm krediyi kapatıyor. Hatta üzerini aileye ödüyor. Bu da önlemini daha önce alıp, bu işin ne kadar yararlı olduğunu anlayabilmek için güzel bir örnek.
Sağlığımız açısından, geleceğimiz için neler yapabiliriz?
Birikim sigortası yapabiliriz. Türkiye’de 2003’ten beri gelen bireysel emeklilik sistemi var. Sistem her yıl kendinin üzerine koyarak devam ediyor.Hatta zorunlu hale gelmiş durumda. Bununla birlikte kişiler hem bir birikim hem teminat almak istediklerinde hayat sigortası ile bireysel emekliliğin birleşimini sağlayan geri ödemeli hayat sigortamız var. Bu poliçeler birkaç yıldır revaçta. Euro ve dolar bazında yapılıyor. Kişiler ödedikleri paranın karşılığında belli bir hayat teminatı alıyorlar. On yıllık bir süre sistemde kalıyorlar. 56 yaş sınırlamamız yok. Vergi mükellefleri ve maaşlı, bordolu çalışan tüm kişiler dolar bazlı para yatırıp dolar bazlı vergi avantajı kullanabiliyorlar. Bireysel emeklilikte devlet katkısı var iken burada yüzde 35 hatta bu yıl şahıs şirketlerinde yüzde 40’a çıktı. Yani her yüz dolarlarına kırk dolar kazandıkları gibi yine bireysel emeklilikten farklı olarak aileleri için bir hayat sigortası alıyorlar. Normalde bildiğimiz üzere hayat sigortaları dışarıdan parayla satın alınabiliyor. Fakat burada almış oldukları hayat sigortaları karşılığında herhangi bir bedel ödemiyorlar. On yıl sürenin sonunda örnek veriyorum 200 dolarla aylık sisteme girmiş biri 24 bin dolar para yatırıyor ve 24 bin dolar geri alıyor. Hem yatırım yapıyor, hem yatırımı büyürken ailesini de koruma altına alıyor.Bu anlamda koruma, birikim ve vergi avantajı bu üçlü avantaj sağlıyoruz. Bu da birikim alanında teminat alanında birleştirici bir poliçe ve şuanda en çok ilgi
gören poliçelerimizden biri..
Eğitimle, çocuklarımızın geleceği ile ilgili yapılabilecek birikimler veya sigortalar nelerdir?
Eğitimle ilgili poliçelerimiz birikimli ve birikimsiz oluyor. Çocuklarımızın illa ki özel okula gitmeleri gerekmiyor. 20 yıla kadar poliçe yapabiliyoruz. Kişinin yıllık eğitim masrafını kendi belirledikleri oranda aileye teminat veriyoruz. Velinin başına birşey gelmesi durumunda ondan sonra ki eğitim hayatlarını garantiye alıyoruz.Belirledikleri yıllık eğitim tutarını aileye ödüyoruz. Ondan sonra ki süreçte çocuklarımız okula rahatlıkla devam edebiliyor.
Aslında bazı sigortalar hayatımızda mecburen var. Mesela kasko, araç sigortası, DASK bunlar mecburen uyguladığımız sigortalar ama bunun dışında işletmemizi, kendimizi, çocuklarımızı nasıl bir sigorta kapsamı içerisine alabiliriz? Bu anlamda neler yapılabilir?
Türkiye sınırları içerisinde yapılabilecek her türlü sigortayı yapıyoruz. Kişinin işyeri, aracı, tarlası, bahçesi, çocukları için eğitim sigortası, birikim sigortaları, hayat sigortaları bundan ziyade daha kapsamlı hayat poliçelerimiz var. Hastalıkları içeren. Bugün kanser tedavilerinin ne kadar ağır bir bedel olduğunu biliyoruz. Hiçbir şekilde karşılanamıyor. Bizim poliçelerimiz içerisinde kişilerin başlarına gelebilecek tehlikeli hastalıklarla ilgili çok yüksekli teminatlar verdiğimiz poliçelerimiz de var.Kişinin işyerinin yandığından, tüm işyerinin masraflarını giderebilecek poliçelerimiz var. Kişinin mallarının başına bir şey geldiğinde hırsızlık durumunda yardımcı olduğumuz poliçelerimizde var. Kişinin işyerinden evine, sağlığından geleceğine kadar aklınıza gelebilecek tüm poliçeleri yapıyoruz. Önemli olan burada doğru ihtiyacı belirlemek, doğru poliçeyi yapmak. Herkes sigortacılık yaptığını düşünüyor ama maalesef poliçe yapmak için poliçe yapmamak lazım. Doğru ihtiyaç nasıl belirlenir? Kişinin yaşı, kazancı, ailesel durumu, gelecekteki beklentileri iyi bir analiz yapıldıktan sonra oturup birlikte karar verilir. En doğru ihtiyaç böyle belirlenir. Bir sigortacıya gittiğimiz zaman size ‘Biz her türlü sigortayı yapıyoruz!’ yaklaşımı doğru değil. Öte yandan ucuz poliçe doğru poliçe değildir. En doğru poliçe ihtiyaca göre yapılan poliçedir. Bu bağlamda dediğimiz gibi kişilerin işyerlerinden evlerine ve bütün hayatlarını ilgilendiren her türlü konularda poliçe yapıyoruz.
Bildiğim kadarıyla sadece Adana’da değil Adana dışında da birçok ilde de hizmet gösteriyorsunuz. Bu hizmetler ve bedeller sabitken neden sizi tercih ediyorlar?
Çalıştığımız müşterilerin bize referans olmasıyla ilgili bir durum. Tabi ki dönüp dolaşıp konu bize geliyor ama dediğimiz gibi doğru analizler yaptığımız, doğru poliçeler yaptığımız için ve işimize, müşterilerimize değer verdiğimiz için dönüşlerde bu şekilde oluyor. Bundan dolayı çok mutluyuz. Bugün Diyarbakır’dan Çayeli Rize’ye kadar müşterilerimiz var. Onlara en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Uzaklık anlamında bir sıkıntımız yok. Türkiye’nin her yerine hizmet vermeye çalışıyoruz.
Yusuf
Delikanlı
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç