Adanalı artık ekranın sağ üst köşesine gururla bakıyor
İçerisinde şiddet geçen, bol silahlı, bol çatışmalı haberleri izlerken ekranın sağ üst köşesinde “Adana” yazmasından, Adana’nın sürekli olarak böylesi olaylarla haber olmasından Adana’yı yönetenler de bizler kadar rahatsız olmuş olacak ki son dönemde bu imajı yıkmak adına çok güzel adımlar attılar.
Bu adımlardan en güzeli kentin adının sıkça fuarlar, festivaller ve karnavalla anılmasının sağlanması oldu şüphesiz. Kimisi çok uzun yıllardır süregelen, kimisi yeni dönemde adını duyuran birçok fuar, festival ve karnaval haberleri ulusal basının haber bültenlerinde görüldükçe adliye önü haberlerinin olumsuz etkisi kırılmış oldu. Adana artık dışarıdan bakanlar için de renkli, coşkulu, cıvıl cıvıl bir kent imajı vermeye başladı. Kentin imajı ve prestiji için atılan bu adımlar da meyvesini vermeye başladı.
Sinemadan tiyatroya, bilimden tarıma, spordan eğlenceye birçok alanda başarı ile gerçekleştirilen etkinlikler Adana’yı marka şehir yapma yolunda önemli mesafe aldırdı.Türkiye sinemasının Altın Portakal’la beraber yapı taşı haline gelen Adana Film Festivali, Adana’nın eşsiz mutfağını karnaval havasında tanıtan “Lezzet Festivali”, Çukurova’nın bereketli toprağını dünya pazarına açan “Tarım Fuarı”, Tiyatro severlerin uğruna günlerce bilet kuyruğunda beklediği Türkiye’nin en köklü tiyatro festivallerinden “Adana Tiyatro Festivali”, Seyhan Baraj Gölü’nü dünyaya tanıtan “Su Sporları Festivali”, Adanalıyı kitaba doyuran, yazarları okurlarıyla buluşturan “Adana Kitap Fuarı”, Çukurova’nın bilim insanlarına yeni bir kapı olan, bilimi şen’lendiren “Adana Bilim Şenliği” akla ilk gelenler. Hepsi birbirinden değerli, hepsi ayrı ayrı kentin imajına olumlu katkı sağlayan etkinlikler. En az onlar kadar güzel olan ise bu etkinliklerin her sene sorunsuz bir şekilde yapılıyor olması. Bu anlamda hem Adanalıları hem de kentin yöneticilerini ayrıca tebrik etmek gerekiyor.
Saydığımız etkinliklerin yanı sıra son yıllarda Adana’nın imajına tahmin edilenin çok ötesinde katkı sağlayan “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na” ayrıca değinmekte fayda var.
Nisan ayını beklemek için yeni bir neden: “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı”
Nisan ayı özeldir, farklıdır, beklenendir. Portakal çiçeğinin kendisi kadar güzel ve naiftir. Ne üşütür ne sıcaktan bunaltır. Bereketlidir, şefkatlidir, renklerini sergileme konusunda da oldukça cömerttir. Nisan’la birlikte hafif giysilerimiz gün yüzüne çıkar, portakal kokusu şehri sarar, Seyhan Gölü daha da mavileşir, göçmen kuş kafileleri kenti selamlar… Sebepsiz gülümsemelerin, sebepsiz iç coşkunluklarının ayıdır Nisan. Ama yaklaşık Yedi senedir Nisan ayını Adana için özel kılan, bu ayı sabırsızca beklememize neden olan “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” var.
Türkiye’nin “tek sokak karnavalı” olma özelliğini taşıyan karnaval, 3-7 Nisan tarihleri arasında 7. kez Adana sokaklarını renklendirecek. Karnaval o kadar renkli görüntülere sahne oldu ki, ünü kısa sürede Adana’yı hatta ülke sınırlarını aştı. Ulusal medyanın da dikkatini fazlaca çeken festival en çok izlenen TV kanallarının Ana Haber Bültenlerine ve programlarına konu olmayı başardı. Ulusal Basın’da görünür olması ile beraber karnavala ilgi de artıyor. Öyle ki bu sene 100 Bin kişinin Adana dışından gelmesi bekleniyor. 100 Bin kişinin 1 hafta Adana’da konaklayacak olması şüphesiz kentin ekonomisini de canlandıracak esnafın yüzünü güldürecektir. Kısacası Nisan’da herkes gülecek.
Adanalı artık ana haber bültenlerinde ekranda Adana’yı görünce başını çevirmiyor, gururla ve gülümseyerek bakıyor. Fuarlarını, festivallerini ve karnavalını daha çok sahipleniyor. Adana için karamsarlık havası çoktan dağıldı, Adana’ya artık her ay NİSAN, her mevsim BAHAR…
Hanifi Aktaş/Muhabir
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç