“Üyelerimiz İçin ASKON Merdiven Basamakları Vazifesi Görür”
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan ile derneği ve Adana ekonomisini konuştuk.
ASKON yapısından ve üye çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
ASKON Adana Şubesi, Genel Merkezimizin değerlerine ve ilkelerine bağlı kalarak kurum kültürünü yansıtacak bir uyum ile bölgemizde haklı zenginlikler yoluyla ASKON üyelerinin etki alanını genişletmek, böylece her bir işletmenin kendine ve çevresine istikbal çizebilen yetkinliğe kavuşmasını sağlamaya çalışmaktadır. ASKON Adana Şubesi, her biri farklı ton ve renklerde vizyonlara sahip üye işletmelerle yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Adana Şube çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
ASKON Adana Şubesi 2010 yılının Mayıs ayında açıldı. Şubemiz 20 kişilik yönetim kurulu ve 63 üyesi ile Adana ve Çukurova’da bir sivil toplum kuruluşu olmanın gereklerini azami düzeyde yerine getirerek faaliyetlerini sürdürmektedir. ASKON Adana Şubesi olarak, kamu ve özel sektördeki tüm yetkili kişilerle ilk günden beri sıcak temaslar kurarak ASKON’u temsil etme görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bununla birlikte ASKON adına bölgemizdeki ve ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederek kamuoyuna görüşlerimizi basın açıklamalarımızla sürekli olarak ulaştırıyoruz. Ekonomi ve siyaseti toplum yararına olacak şekilde proaktif bir aksiyonla izleyerek sorunlara çözüm önerileri sunuyoruz.
Şube üyelerinizin ticari hacmin içerisindeki yerinden bahseder misiniz?
ASKON Adana Şubesi üyeleri Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında yer alarak hem istihdama hem de üretime rol model teşkil edecek düzeyde etkin biçimde katılmaktadır. “Tüketen toplumdan üreten topluma” dönüşebilmek Adına Şubemiz halkımızla devletimiz arasında köprü vazifesi görerek çalışmalar yapmaktadır.
ASKON üyesi olmanın üyeniz olan firmalara ne gibi etkileri vardır?
ASKON üyeleri, üyelikleri başladığı andan itibaren büyük bir ailenin parçası olurlar. İlk önce ziyaretlerle sıcak ilişkiler kurulur. Rutin bilgilendirme toplantılarında, tecrübe paylaşım toplantılarında üyelerimizin farkındalık seviyeleri artırılır. İşletmelerinde ihtiyaç duydukları veya ticari faaliyetlerinde kazanmak istedikleri her seviye için ASKON merdiven basamakları vazifesi görür. ASKON üyeleri hem kendilerini hem de çevrelerindeki insanları yeni meziyetlerle donatırlar. Üyelerimiz, sosyal sorumluluk faaliyetlerine katılarak toplum için görevlerini yerine getirirler. Müreffeh bir gelecek için çalışırlar. ASKON şubelerinden iş adamları ile temas kurarak yeni dost ve müşteriler, tedarikçiler kazanırlar.
Adana ekonomisine baktığımız zaman yakın gelecek perspektifte ne gibi gelişmeler olacağını düşünüyorsunuz?
Ticaretin en önemli sermayesinden birisi bilgi. Eskiden müşteri ve rakiplerle ilgili bilgiler yüz yüze ilişkilerle elde edilirdi ama artık bu ticari ilişkileri sürdürmeye yetmiyor. Bu sebeple yeniliklere açık olmalıyız. Ticaretin önünü açmak için tüm ölçeklerde işletmelerin hareket kabiliyetini sınırlandıran unsurları bertaraf edebilmeliyiz. İnovasyonu sadece ürün ve hizmet endeksli düşünmek yerine ticaretin kendisi için de yaklaşım haline getirmeliyiz. Teknolojinin ve bilgi akışının sıkı takipçisi olmalıyız. Rekabet şartları hızla değişiyor. Globalleşen dünyada ticaret de nasibini alıyor. Dolayısıyla Adana ekonomisi, gerek ülke ekonomisine gerekse de dünya ekonomisine dirsek teması içinde gelişimini sürdürecektir. İş adamlarımızın, kendilerini geliştirmesi ve birer vizyon ortaya koyması gerekmektedir. Vizyonu, misyonu, hedefleri olmayan işletmeler rotasız gemiler gibidir. Adana’daki iş adamlarımızın yakın gelecekteki aksiyonları, Adana ekonomisinin yakın ve uzak gelecekte nasıl seyredeceğini belirleyecek. Elbette, siyasi unsurlar ve devlet politikaları da ekonomi üzerinde etki alanına sahip olacak. Biz gelecekten umutluyuz.
Şehrin dinamiklerine değer sağlayacak şekilde yapmış olduğunuz faaliyetler nelerdir?
ASKON üyeleri, Sanayi Odası, Ticaret Odası vb. kritik öneme haiz noktalarda aktif rol alarak yerel sorunlarımıza çözümler üretmektedir. ASKON üyeleri, sosyal sorumluluk projeleriyle Adanalının yanında yer almaktadır. Değerlerimize bağlı toplum yararına çalışan bir STK olarak toplumun hassasiyetlerini gözeten ASKON yönetimi, sivil toplum kuruluşu olmanın temel gereklerinden biri olan “temsil” görevini üstlenerek toplumuna hizmet etmeye devam etmektedir. Ramazan aylarında binlerce kişiyle iftar çadırlarında buluşuyoruz. İşletmelerimizde istihdam politikaları doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz. Tüm sektörlerde üyelerimizi her an güncel gelişmelerden haberdar ederek onların önünü açıyoruz. İlimizin siyaset ve bürokrasi sahalarında aktif olan büyükleri ile daima yakın temaslar kuruyoruz. Üye işletmelerimizin varlığını sürdürmesi ve dolayısıyla binlerce ailenin geçiminin temini için azami gayret gösteriyoruz.
Adana ve bölgedeki diğer illerin gelişim ve ilerleme durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana 1995 yılına kadar göç alan bu yıldan sonra ise göç veren bir ilimizdir. İşsizlik oranı sıralamasında 9. sıradadır. Adana tarım ve sanayi kentidir. Bununla birlikte ülkemizin toplam üretimden tarım sektörünün aldığı pay son on yılda yaklaşık yüzde 3 oranında azalma göstermiştir. Sanayi sektörü ise ülke bazında yüzde 32 civarındadır. İllerin gayri safi hasılaya katkısı sıralamasında Adana, Antalya ve Konya’dan sonra 8. sırada yer almaktadır. Adana tarım sektöründe 7. sırada yer alırken, sanayi sektöründe 8. sırada ve hizmetler sektöründe de Türkiye’nin 7.’si konumundadır. İllere göre ihracat sıralamasında ise Adana 11. sıradadır. İthalatta ise Adana, Türkiye 10.’sudur. İller arası ticarete baktığımızda ise Adana, 65 ile aldığından daha fazla satış yapmıştır. Son yıllarda istihdamda gözle görülür bir artış yaşanmaktadır. İllerdeki gelişmişlik seviyelerine bakıldığında ise Adana 9. sırada yer alır. Buradaki bilgiler bize Adana’nın biraz destekle daha iyi konuma gelebileceğini açıkça göstermektedir. Adana daha iyi yerlerde olmalı…
Adana’ya artı değer katacak olan ekonomiyi destekleyip, istihdamı arttıracak şekilde ne gibi çalışmalar yapılması gerekmektedir?
Emek yoğun işlerin yerini sermaye yoğun işler aldığında, istihdam olumsuz yönde etkilenir. Ülkemizin sermayesi sınırlı olduğu halde, yatırımlar sermaye üzerinden ilerlemektedir. Bu da beraberinde işsizlik sorununu ortaya çıkarıyor. Elbette pek çok faktör var. Ancak yatırımcılarımız, emek yoğun işlere ağırlık verirse istihdam belirli bir ölçüde artacaktır. Bir de pek gündeme getirilmeyen bir konu daha var: Faiz. Faiz düzeni, üretimi ve dolayısıyla istihdamı baltalayan bir yapıya sahiptir. Risk almadan kazanç (!) elde etmeyi teşvik eder. Üretime katılmayı, ortaklıklar kurmayı engeller. Sermaye üzerinden hiçbir risk almadan gelir elde etmeyi teklif eder. Parayı ele geçirmeyi -meşru veya gayrı meşru- önceleyen bir sistemdir. Para sahibi olmanız durumunda fabrika kurmanıza, riskler almanıza, istihdam oluşturmanıza gerek kalmaz. Paranıza para katılır. Bu da bencilliği doğurur. Yalnızca kendisini yücelten insanlar ortaya çıkmaktadır. Çevresine, toplumuna hayrı olmayan sadece mal ve para biriktiren insanlar türer. Öte yandan bir diğer önemli husus da işsizlerimizin vasıflarını artırmaları gerektiğidir. Ayrıca mesleki eğitim konusunda çok gerilerdeyiz. Usta, kalfa ve çırak dönemi geri gelebilir. Herkesin üniversite mezunu olması yerine herkesin yapabileceği işlerde erken yaşlarda çalışmaya başlaması düşünülebilir. Hem öğrenme eğitim hem de mesleki kazanımlar bir arada olmalıdır. Adana bu konuda pilot şehir seçilerek, tüm ülkeye örnek teşkil edecek bir çalışma yapılabilir.
Adana’dan birçok marka çıkmasına rağmen ekonomik dengeye baktığımızda Adana’nın ön sıralarda yer almamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana demek, Çukurova demektir. Burası verimli toprakları ile dünyada eşsiz bir bölgedir. Bu toprakların en verimli şekilde işlenmesi ve hayvancılık potansiyelinin değerlendirilmesi ile Adana ekonomik göstergelerde ön sıralara gelecektir. Her şehrin kendine has kıymetleri vardır. Adana da verimli topraklarıyla, öne çıkmaktadır. Bu alanda devlet teşvikleriyle girişimciler özendirilmeli ve en kısa zamanda üretime geçilmelidir. Bununla birlikte, sanayi yatırımları için de teşvikler verilmelidir. Adana fabrikaların bacalarının tüttüğü bir şehir olarak yeniden yatırımcılar kazanabilir. Ayrıca medeniyetlerin beşiği olan bir şehir olarak ve muhteşem lezzetlerin bulunduğu mutfağıyla Adana, turizmin de cazibe merkezleri arasında yerini almalıdır. Adana’dan çıkan markalar, aile şirketlerinin özverili çalışmalarının bir sonucudur. Adana insanı çalışkandır. Ancak Adana insanı sahipsizdir. Bizce en önemli handikap budur.
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç