“Meslek Hayatında Bel Ağrısını Dikkate Almak Gerekir”
Bel ağrısı nedir? Sık karşılaşılan bir şikayet midir?
Bel ağrısı bütün ülkelerde toplumların genelini ilgilendiren çok ciddi iş ve iş gücü kaybına neden olan önemli bir halk sağlığı problemdir. Baş ağrısından sonra sağlık merkezlerine başvurunun en sık sebebi bel ağrısıdır. Hemen hemen bireylerin tamamı hayatlarının bir döneminde en az bir defa bel ağrısı ile karşılaşmaktadır. Endüstrileşmiş, ağır sanayinin bulunduğu, kentsel ve sedanter yaşantının ön plana çıktığı ülkelerde bel ağrısının görülme sıklığı yüzde 80’in üzerinde olduğu bildirilmektedir. Omurgalar, omurgaların etrafını saran kaslar, omurgalar arası yastıkçıklar ve bağlar gövdemizi dik tutan, omurilik ve omurilikten çıkan sinirleri koruyan, baş, gövde ve bel hareketlerimizi sağlayan hareketli bir organdır. Omurgalarımız, hayat boyunca strese maruz kalmaktadır. Bu stres, fizyolojik sınırları aştığında omurga ve çevre anatomik yapılarda bozulmaya sebep olmaktadır. Bunun sonucunda, bel ağrısı, bel fıtığı ve diğer omurga hastalıkları ortaya çıkmaktadır.
Bel ağrısı olmaması için nelere dikkat etmeliyiz?
Bel ağrısının meydana gelmesi ile ilgili pek çok risk faktörü bulunmaktadır. Daha önce bel ağrısı geçirmiş bireylerde, bel ağrısının tekrarlaması yüksek olduğu yayınlarda gösterilmiştir. Yaş önemli bir faktördür. Özellikle 45-65 yaş aralığında bel ağrısı en sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte mesleki faktörler, aşırı kilo, sigara kullanımı, hareketsiz bir yaşam, bel bölgesinin tekrarlayıcı travmaları da önemli risk faktörleri arasında sayılabilir. Bel ağrısı sebepleri arasında tüm ülkelerde ve ülkemizde mesleki faktörler çok önemli yer tutmaktadır. Çalışanların yaklaşık yarısından fazlasında kas iskelet sistemini ilgilendiren hastalıklar görülmektedir. Çoğu zaman çalışanlar bu hastalıkların meslek hastalığı olabileceğini göz ardı etmektedirler. Uzun süre ayakta durma, uzun süre oturma, boynu bükerek çalışma, aşırı bükülme ve eğilmeye sebep verecek aletleri kullanma, eğilerek çalışma, hasta taşıma, inşaat malzemesi, gıda, yemek ve diğer ağır yükleri taşıma, seri üretim yapan montaj hattında uzun sürelerde ayakta durma, gün boyu mikroskoba bakmak, titreşimli bir platform üzerinde uzun süre oturarak ya da ayakta durmak, uzun süreli oturarak ya da ayakta titreşimli bir makine kullanma, uzun süreli ticari araç ya da iş makineleri kullanmak bel ağrısı başta olmak üzere, omurgaları etkileyen mesleksel faktörler arasındadır.
Bel ağrısını önemsemeli miyiz?
Bel ağrısının en sık görülen nedeni bel omurgası, omurgalar arası yastıkçıklar ve çevre bağların bozulması sonucu ortaya çıkan, mekanik bel ağrısıdır. Bunun dışında, bel fıtığı, bel omurgası kırıkları, bel bölgesinde gelişen enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, omurga ve omurilik tümörleri de bel ağrısına neden olabilecek diğer hastalıklardır. Bel ağrısı şikayeti ile hastane, sağlık ocakları, yada işyeri sağlık merkezlerine müracaat eden hastaları mekanik bel ağrısı sıklığının yüksek olması göz önüne alınarak, bel ağrısını hafife almak yanlış bir yaklaşım olacaktır. Böyle bir yaklaşım bel ağrısına sebep olan altta yatan ciddi bir hastalığın atlanmasına yada mekanik bel ağrısının gerekli koruyucu ve tedavi edici önlemlerinin alınmaması sonucu kronikleşmesine sebep olabilmektedir.
Bel omurga hastalıklarında belirtiler nelerdir, anlatır mısınız?
Bel ağrısı tek başına olabileceği gibi, altta yatan bel hastalığına bağlı olarak kalçada, sağ bacak, sol bacak ya da her ikisine yayılan ağrı da olabilir. Bununla birlikte ayak altında, bacağın iç veya dış yüzünde karıncalanma, keçeleşme, uyuşukluk, ayaklarda güçsüzlük, idrar/gaita kaçırma, cinsel fonksiyonlarda bozukluk, gece terlemesi, yüksek ateş şikayetleri de olabilir.
Bel omurga hastalıklarının tanısı kolay mıdır?
Bel ağrısı ve ayrıcı tanısı günümüzde kolaylıkla konulabilmektedir. Bel bölgesinin magnetik rezonans görüntüleme (MRG) filmleri, direkt röntgen filmleri, ve bilgisayarlı tomografi filmleri ile omurgalarımız ve çevre yapılar net olarak görüntülenebilmektedir. Hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve filmleri ile değerlendirildiğinde bel ağrısının sebebi tam olarak ortaya konulmaktadır.
Tedavisi var mıdır?
Hayatında ilk kez bel ağrısı olan muayenesi normal olan hastalarda ilaç tedavisi, 1 ya da 2 gün istirahat, ağrılı dönem geçtiğinde yaşam tarzı (iş hayatı, yaşam ortamı vs.) ile ilgili değişiklikler, bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler öneriyoruz. Eğer nörolojik muayenesinde bel ağrısına ilaveten bacağa yayılan şiddetli ağrı, ayakta güçsüzlük, uyuşukluk, idrar kaçırma, cinsel fonksiyon bozukluğu varsa ve bel filmlerinde de bel fıtığı ve bel omurgalarını tutan diğer hastalıklar varsa cerrahi tedavi yöntemleri ile tedavi edilmektedir.
Son olarak kentsel yaşam, hareketsiz bir hayat, masa başı işlerin çoğalması, aşırı kilo, endüstrileşme, çalışma hayatında iş sağlığı ve güvenliğine dikkat edilmemesi, depresyon, dikkatsiz ve uygunsuz bir şekilde eşya kaldırmak, bel ağrısı, bel fıtığı ve diğer bel omurgası hastalıklarının meydana gelmesinde en önemli faktörlerdir. Bel ağrısı ve diğer omurga hastalıklarından korunmanın yolu, günlük hayatta, karın ve bel kaslarını güçlendirici egzersizler yapmak, uzunca süre oturmamak, bir noktada ayakta durmamak, belimizi zorlayacak şekilde dikkatsizce eşya kaldırmamaktır. Bununla birlikte, mesleki kas iskelet hastalıkları çalışanların önemli bir kısmını etkilemektedir. Bu sebepten dolayı özelliklede bel omurgasının mekanik hastalıklarına yakalanmamak için, uzun süre ayakta kalmaktan kaçınmak, uygun yükseklikte depolama, işyerinin yeterli aydınlatılması, düzgün çalışma pozisyonu, yükün ağırlığı ve büyüklüğünün azaltılması, titreşimli ortamlarda uzun süre çalışmama, iş makinesi ve ticari araçlarda ergonomik sürüş ortamının sağlanması gibi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması hem hayat kalitemizi yükseltir hem de iş ve iş gücü kaybını önlemektedir. Unutulmaması gereken bir husus da iş sağlığı ve güvenliğinin uygulanmasında işveren ve çalışanların kurallara uyması çok önemli bir durum olmasının yanında, bu kuralların çalışma hayatımızın olmazsa olmazı haline gelmesi, iş güvenliği yetkililerinin ve işyeri hekimlerinin vazifelerini tam olarak yerine getirmelerine de bağlıdır.
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç