Albayrak: Enflasyonda hedefleri aşacağız
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Önümüzdeki pazartesi günü Hazine olarak dolar ve avro tahvil ihracına başlıyoruz. Bireysel yatırımcı, vatandaşımız gelip alabilecek, sermayesini parasını farklı yönlerde değerlendirebilecek.” dedi.
Albayrak, Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) tarafından gerçekleştirilen “TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi” açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin son 16 yılda önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade ederek, yeni hikayenin “bir kişinini tek başına yazabileceği” bir şey olmadığını, güçlü bir paydaş dinamizmi ile ortaya konulacak bir süreç olduğunu söyledi.
“EKONOMİMİZ DİRAYETİNİ KORUMUŞTUR”
“Bu süreçte ekonomimiz üst orta gelir seviyesine yükselmiş, ihracatımızda üst-orta teknolojinin payı artmış ve yine ihracatta ürün ve coğrafi çeşitlilik anlamında çok büyük bir artış yaşanmıştır. 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayısı 2002’de sadece 9 iken, bugün 34’e yükselmiş, 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı ise 8’den 38’e yükselmiştir. Bu dönüşümde uyguladığımız yapısal ve makroekonomik politikalarımızın yanı sıra iş dünyamızın ve girişimcilerimizin çabalarının çok büyük emeği vardır. Bu noktada bize düşen görev ekonomik istikrarın devamını sağlamak, yatırımların sürekliliği ile girişimcilik ekosistemini kuvvetlendirmektir. Geçtiğimiz 16 yıllık dönemde Türkiye ve Türkiye ekonomisi pek çok zorluğu sağlam makroekonomik temelleri sayesinde aşmayı başarmıştır. Son 2 yıla baktığımızda, hain darbe girişimi başta olmak üzere birçok iç ve dış şok karşısında ekonomimiz dirayetini korumuştur.”
Albayrak, ağustos ayında belirginleşen Türkiye’ye yönelik spekülatif finansal girişimler karşısında ciddi bir sınav verildiğini aktararak, “Sizlerin de yakından takip ettiği gibi 2018, gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından genel olarak zor bir yıl oldu. Fed’in faiz artışları ile uluslararası finansal piyasalarda oluşan sıkılaşma gelişmekte olan ülke para birimlerini baskı altına aldı. Ayrıca, ticaret savaşları ve buna ilişkin endişeler emtia fiyatlarında oynaklığın yüksek seyretmesine neden oldu.” şeklinde konuştu.
Bu dönemde uluslararası finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ekonomiye olan olumsuz etkisini sınırlamak üzere, göreve gelmelerinin üzerinden henüz çok kısa bir süre geçmesine rağmen gereken tüm tedbirleri almakta çekinmediklerini vurgulayan Albayrak, zamanında ve kararlılıkla attıkları adımlar sayesinde piyasalarda görülen yüksek dalgalanmanın, yerini kısa zamanda sakinliğe ve normalleşmeye bıraktığını söyledi.
“TÜRK LİRASI ABD DOLARI KARŞISINDA YÜZDE 20 DEĞER KAZANDI”
Berat Albayrak, ağustos ayı sonundan bu yana Türk lirasının, ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kazandığını, bu dönemde diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla en çok değer kazanan para birimi olduğunu aktardı.
Benzer şekilde ülke risk priminin yaklaşık 200 puan azalış gösterdiğini vurgulayan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla en iyi performansı gösteren ülke oldu. 2 yıllık devlet tahvilimizin faizi 300 baz puan, 5 yıllık devlet tahvilimizin faizi yaklaşık 830 baz puan, 10 yıllık devlet tahvilimizin faizi ise yaklaşık 410 baz puan azalmış ve benzer ülkelere kıyasla bu dönemde pozitif ayrışmıştır. Bunların yanı sıra enflasyonda düşüşün sağlanabilmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’na firmalarımız tarafından yoğun bir destek olmuştur. Bu kapsamda programın kasım ayı enflasyon rakamlarına beklentilerimiz doğrultusunda katkı sağladığını ve fiyat hareketlerinde olumlu gelişmelerin kaydedildiğini gördük. Kasım ayında aylık bazda TÜFE yüzde 1,44, ÜFE ise yüzde 2,53 oranında düşüş kaydetti. Böylece ekim ayında tepe noktasına ulaşan yıllık TÜFE ve ÜFE oranlarında sırasıyla 3,6 puan ve 6,5 puan toplam yıllık enflasyonda azalışa etki ettiğini gördük. Yurt içi finansal piyasalardaki normalleşme ile kasım ayında belirginleşen TL’deki değer kazancı ve petrol fiyatlarındaki düşüş de enflasyonda gözlenen bu iyileşmeye önemli katkı sağladı.”
“(YEP’TEKİ ENFLASYON HEDEFİ) GERÇEKÇİ BULMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, maliyet yönlü baskıların azalmasıyla gelecek dönemde öncelikle üretici fiyatlarında, takiben tüketici fiyatlarında olumlu gelişmelerin devam etmesine şahit olunacağını belirterek, “Diğer taraftan sıkı makroekonomik politikalar ve uygulanacak yapısal tedbirlerle birlikte enflasyonun kademeli olarak azalarak Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) öngördüğümüz üzere 2019 yılında yüzde 15,8, Program sonunda ise yüzde 6’ya gerilemesini gerçekçi bulmaya devam ediyoruz. Bugün buradan ifade edeyim; bu koyduğumuz hedeflerin bile (olumlu yönde) üzerine çıkacağız.” dedi.
YEP kapsamında hedefledikleri dengelenme sürecinin üçüncü çeyrekte güçlü şekilde tesis edildiğini aktaran Albayrak, “Son dönemde finansal piyasalarda yaşanan olumlu gelişmeler ve öncü göstergelerdeki göreli iyileşmeler önümüzdeki dönemde büyümenin YEP’te öngördüğümüz gibi sürdürülebilir bir patikada seyredeceğine işaret etmektedir. İç ve dış konjonktürde pek çok olumsuzluk yaşadığımız bir dönemde Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme görünümüne devam etmesi, zamanında aldığımız güven artırıcı politika kararlarının etkili olduğuna ve ekonominin sağlam duruşunu devam ettirdiğine işaret etmektedir.” şeklinde konuştu.
“KADINLARIMIZINN İŞ HAYATINA DAHA FAZLA KATILMALARI İÇİN BÜYÜK DESTEK VERİYORUZ”
Berat Albayrak, YEP’in temellerini de güçlü ekonomi, düşük kamu ve hanehalkı borcu, disiplinli maliye politikası, dinamik ve girişimci özel sektör ve dünya pazarlarına açık ihracatçı yapı üzerine inşa ettiklerini, Türkiye’nin bu yönleriyle ayrıştığını söyledi.
Girişimcilerin yenilikçi fikirlerini hayata geçirmeleri için gereken tüm kolaylıkları sağladıklarını ve buna devam edeceklerini bildiren Albayrak, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede girişim sermayesi, bireysel katılım sermayesi ve kitle fonlaması gibi yenilikçi finansman imkanları ve teknolojik girişimcilik destek modelleri ile yenilikçi firmalarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmayı hedefledik. 2016 yılında yürürlüğe giren Ar-Ge Kanunu ve Yatırımların Proje Bazlı Desteklenmesi Kanunu aracılığıyla yüksek katma değerli üretimi ve yenilikçi üretimi destekliyoruz. Geçtiğimiz yıl yasalaşan Sınai Mülkiyet Kanunu ile bütün sınai hakları tek çatı altında toplayarak uluslararası standartlara uygun bir yapı temin ediyoruz. Kalkınma Bankası’nı, Kalkınma ve Yatırım Bankası adı altında yeniden yapılandırdık. Kurumsal olarak Ankara’dan İstanbul’a taşıyarak etkin bir kuruma dönüştürüyoruz.
Albayrak, bu çerçevede, özellikle Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve eğitim alanlarındaki reformlara öncelik verdiklerini, hükümet olarak gelecek dönemde girişimcilik ekosisteminin iyileştirilmesi için gereken tüm adımları atmaya devam edeceklerini söyledi.
“DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ DE İŞ DÜNYAMIZ OLMALI”
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, dünya ile rekabet edecek bir yapıya kavuşmak için göz ardı edilmemesi gereken bir hususun da “değişim” olduğuna işaret ederek, “Yeni ekonomi yaklaşımımız çerçevesinde +1 olarak vurguladığımız değişimin öncüsü de iş dünyamız olmalıdır. Borç yönetimlerimiz, insan kaynağı, insan değeri yöntemlerimiz, sermayelerimizi korumak ve öz kaynaklarımızı güçlendirmek için uygulamamız gereken stratejiler güncellenmesi gereken noktalar. Türkiye’nin anlı şanlı kurumsal şirketleri yaşanan finansal dalgalanmalarda çok basit finansal enstrümanlarla ilgili kararlar almakta hatalar yapmışlar, eksikte bulunmuşlar, bu resmi okumakta zafiyet göstermiştir. Ama kriz aynı zamanda fırsattır. Türkiye olarak bu krizlerden güçlenerek çıkıyorsak eğer, bu tecrübelerle kurumlarımızı da bu değişime uyduracağız. Bu da sizin öncülüğünüzde olacak.” şeklinde konuştu.
“2019’A GEVŞEMEDEN, REHAVETE KAPILMADA, AYNI DİSİPİLİN VE MOTİVASYONLA GİRME ZAMANI”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Mart ayında gerçekleşecek olan seçimlere rağmen tüm seçim dönemlerinde olduğu gibi altını çizerek söylüyorum; disiplinden, sıkı maliye ve para politikasından taviz vermeden güçlü bütçe performansıyla 2019’u yöneteceğiz.” dedi.
bakan Albayrak, 2019’a gevşemeden, rehavete kapılmadan, aynı disiplin ve motivasyonla girme zamanı olduğunu söyledi. Birilerinin “Şöyle oldu, onu başardık, bunu başardık. Sayın bakanım şöyle iyi, böyle iyi” dediğini ifade eden Albayrak, daha yeni başladıklarını kaydetti.
“2019 DAHA GÜÇLÜ TAM SAHA MARKAJ, TAM SAHA PRES…”
Berat Albayrak, rehavetin sıfır olması gerektiğini, kendilerinin bir dönüşümden bahsettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“(ŞİRKETLERİN DEĞİŞİME ÖNCÜ OLMASI) YOKSA TRİBİNDEN MAÇ SEYREDİYOR GİBİ SADECE İZLEYİCİ OLUYORUZ”
Berat Albayrak, şirketlerin artık finanstan insan kaynaklarına kadar her alanda dünyadaki en ileri, en çağdaş uygulamalarla değişimde öncü hale getirilmesi gerektiğini belirterek, “Yoksa bu kadar hızla değişen küresel sistemde, tribünden maç seyrediyor gibi sadece izleyici oluruz.” dedi.
Türkiye ekonomisinin kararlılıkla uygulanan reformlar sayesinde çok önemli mesafe aldığını ifade eden Albayrak, “Yeter mi? Yetmez. Daha yeni başladık. 2-3 günde 10 bin dolarlar, 11 bin dolarlar… Kimse kusura bakmasın. Türkiye olarak biz 10-11 bin dolarla yetineceksek biz bu işi bırakalım. Rekabet ettiğimiz ülkelerde birçok şeyde 3-5 adım öndeyiz. O zaman iyi top oynama dönemi değil, gol atma dönemi, çok top çevirdik artık skor elde etmeli.” diye konuştu.
Güçlü kamu maliyesi ve sağlıklı bankacılık sektörü ile geçen dönemde yaşanan birçok iç ve dış şoka karşı ekonominin direncini ispat ettiğini aktaran Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette bu süreçteki başarının en büyük sahibi tüm süreçleri sağduyu ve ferasetle değerlendiren milletimizdir. Milletimizin hak ettiği refahı sağlamak, büyük ve güçlü Türkiye idealini hayata geçirmek için gece-gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Bu zirve, gerek bireysel gerekse kurumsal olarak girişimcilik odağında fikirlerin üretilmesinde, paylaşılmasında ve yayılmasında önemli bir işleve sahiptir. Sadece Türkiye’de değil, yılda 1-2 defa yurt dışında da yapmak lazım. Bu hikaye başka hikaye… Türkiye, dünyada küresel kırılmaların yaşandığı bu dönemde yeni bir hikaye yazmaya başladı. Tüm paydaşlar olarak farklı kültür ve siyasi görüşte olabiliriz ama hepimizin ortak paydası olan ‘aynı gemide olduğumuz’ ve bu gemi ne kadar güçlü olursa o kadar sağlam yol alır. Sizlerin hem içeride güçlü Türkiye söylemini kullanmanız çok önemli. Türkiye özellikle önümüzdeki dönemde fırsatlar ve tehditler noktasında dünyada en nasipli, şanslı, değerlendirme kapasitesine sahip en önemli ülkelerden birisi.”
“BANKALARIMIZIN BİLANÇOSUNDA MEVDUATLAR UYUYOR BANKALARIMIZ DA TUZU KURU, RAHAT”
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, son yıllarda yaşanan dalgalanmaların Türkiye’deki yerli yatırımcıda da ciddi endişe oluşturduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“İnsanlar hemen mevduata kaydı. O zaman sermaye piyasalarını yatırıma ısındırmamız lazım. Bankalarımızın bilançosunda mevduatlar uyuyor. Bankalarımız da tuzu kuru, rahat… Hazine’ye paraları satarız, garantili bir şekilde… O dönem de bitti. O bilançoları hareketlendirmemiz lazım. İçeride yaklaşık 176 milyar dolar mevduat var, 110 milyarı dolar, 65 milyarı avro… Sermaye piyasalarında yatırımı, büyümeyi hareketlendirecek yine sizlersiniz. Önümüzdeki pazartesi mesela Hazine olarak başlatıyoruz, iletişimini bugün anons edeceğiz. Hazine olarak dolar, avro, Hazine garantili, devlet garantili yüzde 100 tahvil ihracına başlıyoruz. Bireysel yatırımcı, vatandaşımız gelip alabilecek, sermayesini parasını farklı yönlerde değerlendirebilecek.
Altın tahvili yapmıştık, tekrar başlıyoruz, önü açık yine güvence altında. Bilançoları artık atıl noktadan kurtarıp hareketlendirmemiz lazım. Türkiye’nin hiçbir dönemde artık bu kadar cazip olmayacağı gerçeğinden hareketle sizlerin koordineli aynı noktaya ateş eden iletişimi çok önemli.”
haberturk.com
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar-
Yeşil Geleceğe Uzanan Yol: Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü Doç. Dr. TUĞÇE DEMİRDELEN
-
Lezzet Festivali Başladı! Bu Yazıyı Okumadan Festivale Gitmeyin! Hanifi Aktaş
-
KDV’de Yeni Dönem: Hasılat Esaslı Vergilendirme Mehmet Akif Kılaç
-
Ailede Şiddet Gören Çocuklarda Bağımlılık Riski Mehmet Aslanbaba
-
İşverenler, SGK Teşviklerinden Yeterince Yararlanıyor Mu? Osman Tunç